Selam ben geldim. Aslında bu kitap biteli çok oluyor ama özel bölüm yazmak istiyorum. Üç dört bölümlük ya da daha fazla. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar dilerim... ❤
Not: bu bölümler tek okumalıktır sonraki bölümlerle alakası olmayacaktır.
....
"Pişt uyan, uyan, uyansana küçük fare akşama kadar seni bekleyemem" diye başımda dikilen üvey babamla gözlerimi açtım. Neden beni uyandırmaya gelmişti ki? Ayrıca neden annem değil de bu adam?
"Neden sen uyandırdın beni?" dedim gözlerimi ovuşturup. "Annem nerede, o neden uyandırmadı?"
Üvey babam göz devirip "annen fabrikaya gitti, gitmeden önce de Can'ı uyandır okula geç kalmasın dedi, aman sana niye hesap veriyorsam. Kalk giyin, aşağıda kahvaltını zıkkımlan ve evden defol" dedi.
Göz devirme sırası bendeydi şimdi. "Ben niye defoluyorum sen defol" deyip kalktım.
"Benimle konuşurken saygılı ol, yoksa sana saygıyı en ağır şekilde öğretirim" dedi parmağını gözümün önünde sallayarak.
Yutkunup gözlerimi kaçırdım ve ayağa kalktım. Ondan korktuğumu biliyordu. Bilerek yapıyordu kesin.
Lavaboya gidip işlerini hallettim ve okul formamı giydim. Sırt çantamı omzuma asıp aşağıya indim ve kahvaltı sofrasına oturdum. Birkaç zeytin, bir dilim peynir ve bir sosis alıp yemeye başladım. Kahvaltım bitince elimi ağzımı yıkayıp evden çıktım.
Evimize beş dakika uzaklıkta olan durağa geldim. Arkadaşlarımla burada buluşup okula gidiyorduk.
Duraktaki boş bir banka oturup beklemeye başladım. Beklerken canım sıkılmasın diye de kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkı olan Teeth şarkısını dinlemeye başladım. Gerçekten çok güzeldi.
Şarkı bittiğinde Peker'in geldiğini gördüm. Kulaklığımı çıkarıp çantama koydum.
"Gel kankam gel" deyip elimle yanıma oturmasını işaret ettim.
Yanıma oturup "günaydın" dedi uzatarak, ardından elimi sıkıp yanaklarımdan öptü. Ben de onu öptüm.
Canım arkadaşım her zamanki gibi çok neşeliydi.
Peker grubumuzun komedyeni gibiydi. Toplamda sekiz kişiydik. Dört kız dört erkek.
Biz birlikte sohbet ederek diğerlerini beklemeye başladık. Grubumuzun ikizleri Tuğra ve Buğra çok korumacıydı. Ama çok iyiydiler.
İpek grubumuzun en güzel en çalışkan kızıydı. Gülcan ise Peker gibi neşeli bir kişiliğe sahipti. Her şeye artı tarafından bakar eksisini düşünmezdi. Melis ise utangaç ama konu arkadaşları olduğunda canavar kesilen biriydi. Seçil ise çok konuşurdu. Konuşurken nefes almayı unutup bayıldığı falan da olmuştu.
Neyse...
Arkadaşlarım ise benim grubun yakışıklısı olduğumu söylüyordu. Ben ise kendimi o kadar yakışıklı görmüyorum. Tamam kabul tek bir lekesi bile olmayan bembeyaz bir tene ve ela gözlere sahip olabilirim, hatta saçlarım da kumral olabilir ama bu yakışıklı olduğum anlamına gelmez. Ayrıca henüz bir kız arkadaşım bile olmadı. Yakışıklı olsam bir kız arkadaşım olurdu, değil mi?
Hepimiz toplandığımızda okula doğru yola koyulduk. Bugün sabah iki saat en sevdiğim ders vardı. Coğrafya.
Hatta bugünkü konumuz Türkiye'nin Toprak Türleri. Dün konuya göz ucuyla şöyle bir bakmıştım. Ama tabi annem eve geç saatte gelip evde üvey babamla yalnız kalınca çok üstünde duramadım. Adam benimle uğraşıp duruyor. Bu duruma gerçekten sinir oluyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam
General FictionBu benim ilk kitabım. Yazım hatalarımın farkindayim ama ilk olduğu için o hatalar anı olarak kalsın istiyorum. ☺️ Not: klasik üvey baba,kız ilişkisi değildir. Not 2: bu uyarıyı yeniden koymak durumundayım... Sevgili okurlarım kitabımın başrolü erkek...