Başımdaki korkunç ağrıyla kendime geldim. Ancak gözlerimi açamadım.
Gözlerimde bir kumaş vardı. Kumaş yüzünden açamıyordum.
Tahminimce bir sandalyenin üzerindeydim. Ellerim arkamda sımsıkı bağlanmıştı.
"Kimse yok mu?" diye mırıldandım. Ancak kimseden ses çıkmadı.
Bu sefer daha yüksek sesle "kimse yok mu?!" diye bağırdım.
Bir yandan da acıyan ellerimi çözmeye çalışıyordum. Arkamda bir ayakkabı sesi işittim ve dikkatle dinlemeye başladım.
Adım sesleri tam arkamda durdu.
"Kimsin?!" diye bağırdım.
Sadece bayıldığımı hatırlıyorum. Onun öncesi yok.
"Ne istiyorsun benden?!"
"Acaba ne istiyorum?" dedi yumuşak bir ses.
Bu ses Kamuran'ın sesiydi. Korkudan kalbim depara çıkmıştı bile.
Nerede olduğumu bilemesem de bir umut birileri sesimi duyar diye bağırıp yardım istemeye başladım.
"İmdat! Yardım edin! Kimse yok mu?! Ah!!"
Saçımı sertçe çekmesiyle acıyla bağırmıştım.
Saçlarımı bir yıldır kestirmediğimi varsayarsak saçım haliyle biraz uzundu. Ama itici bir uzun da değildi.
Kulağıma eğilip konuşmasını sürdürdü. "Senden kibarca evi ve fabrikayı istedim. Ama sen zoru oynayıp vermedin. Şimdi şu kağıtları imzalayacaksın ve ev ve fabrika üzerime olacak."
...
Tolga
Bir kaç seferdir Can'ı arıyorum ama açmıyor. Belki Tanem biliyordur ya da belki de beraberlerdir. Onlara Kamuran'ın hapisten çıktığını bildirmeliyim. Dikkatli olsunlar.
Hemen arabaya bindim ve Tanem'in evine geldim.
Kapıyı çalıp beklemeye başladım.
Birkaç dakika sonra kapıyı açtı ve beni görünce önce şaşırdı. "Tolga abi? Hoşgeldin. Ne oldu?" diye sordu.
"Can burada mı Tanem?" diye sordum.
"Hayır dün beni bırakıp eve gitti o. Bir şey mi oldu?" diye sorusunu yineledi.
"Ya Kamuran artık serbest onu uyaracaktım dikkatli olması için." dedim.
"Belki de uyuyakalmıştır." dedi.
"Belki, ben gidip bir de evine bakayım" dedim.
"Bir haber alırsan bana da ilet Tolga abi, hem bende arayayım onu." deyip içeri geçti.
Ben de arabama binip Can'ın evine geldim.
Evin önüne geldiğimde kapıyı açık görünce duraksadım. İnşallah bir şey yoktur. İnşallah sadece kapıyı açık unutmuştur.
İçeri girip "Can!" diye seslendim. Ancak cevap veren olmadı. Belki uyuyordur diye yatak odasına çıktım. Kapıyı tıklatıp "Can orada mısın?" diye seslendim. Ancak yine ses gelmedi.
Ben de içeri girdim. Yatak boştu ve düzenliydi. Hemen yorganı açtım ve nevresimin sıcaklığına baktım.
Soğuktu...
Bu demek oluyor ki Can dün gece uyumamış.
Paniğe kapılıyordum. Kesin o cani pislik kardeşime bir şey yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam
Fiction généraleBu benim ilk kitabım. Yazım hatalarımın farkindayim ama ilk olduğu için o hatalar anı olarak kalsın istiyorum. ☺️ Not: klasik üvey baba,kız ilişkisi değildir. Not 2: bu uyarıyı yeniden koymak durumundayım... Sevgili okurlarım kitabımın başrolü erkek...