Not: Özel bölümlerde Kamuran ve Fatma ölmemiş olacak. Şimdiden not olarak paylaşayım. İnşallah özel bölümleri de seversiniz. Keyifli okumalar... 🌸🌸
Can
Sabah erkenden uyanmıştım. Dışarıda çok fena bir rüzgar vardı. Uğulduyor ve ağaçları yerlerinden sökecek kadar da hızlı esiyordu. Bunlara ek olarak gök delinmişçesine yağan yağmur ve çakan şimşekler...Telefonuma uzanıp saatin kaç olduğuna baktım. Henüz sabahın beşiydi.
Bugün okul yoktu aslında neden alarm kurmuştum ki?
Aslında gök gürültüsünden korkardım ve korktuğum zamanlar annemin yanına gider, ona sarılarak onun yanında uyurdum.
Ama son üç yıldır bunu yapamıyorum.
Neden mi?
Çünkü annem Kamuran'la evlendiğinden bu yana böyle havalarda annemin yanına gidip uyuyamıyordum. Kamuran beni istemiyordu çünkü. Bunu tavır ve davranışlarıyla bana karşı çok belli ediyordu ama annemin yanındayken başımı okşayıp iyi baba rolünü oynuyordu. Gerçekten bu tavırlarından bıktım.
Yeniden şimşek çakınca yorganın altına sığınıp kulaklarımı tıkadım. Bir yandan da kendimi kasıyordum.
Böyle ne kadar süre kaldım bilmiyorum. Ama yorganın altından çıktığımda güneş doğmuş, odamı ışıl ışıl aydınlatmıştı. Ancak daha birkaç saat önceki bulutlar henüz tam olarak dağılmamıştı.
Kalkıp lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim.
Annemi mutfakta kahvaltı hazırlarken gördüm ve ona yardım etmek için tezgahın diğer yanına geçtim.
"Günaydın annecim, nasılsın?" diye sordum.
"Günaydın oğlum, iyiyim, sen nasılsın? Dün gece rahat uyuyabildin mi? Korkmadın değil mi?"
"Biraz korktum ama önemli değil, alışmam lazım değil mi?" dedim sözde soru cümlesiyle.
"Haklısın evladım, yanına gelecektim ama gelemedim üzgünüm." dedi.
"Önemli değil, neyse hadi kahvaltıyı hazırlayalım." dediğimde annemin doğramış olduğu domates ve salatalıkları tabağa yerleştirdim. Annem yumurta yaparken ben de peynir dilimledim ve çayı koydum.
Sonra da dolaptan siyah zeytini ve vişne reçelini alıp, hazırladığımız her şeyi masaya dizdim. Annem de hazırladığı yumurtayı masanın tam ortasına yerleştirdi.
Annem kaynayan çayı demlerken üvey babam olacak o adam mutfağa girdi. Beni görmemişti. Annem çaydanlığı yeniden ocağa koyduğunda annemin beline sarıldı.
"Günaydın meleğim." dedi.
"Günaydın." dedi annem de.
"Anneme sarılmasana." dedim kendimi tutamayıp.
Kaşlarım çatılmıştı.
"Oğlum" dedi annem utanarak.
"Ne var kıskanıyorum seni, sen benim annemsin, sarılmasın sana, sana sadece ben sarılabilirim." dedim ve Kamuran annemi bırakınca hemen anneme sarıldım.
Annem de bana karşılık verdi.
Kamuran 'görürsen sen' bakışı attığında ona dil çıkarıp karşılık verdim. Evet biraz çocukçaydı ama yaptım.
Bana, dilini koparırım senin işareti yapınca dil çıkarmayı kestim.
Birlikte masaya oturduk. Neye uzansam üvey babam benden önce davranıp aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Babam
General FictionBu benim ilk kitabım. Yazım hatalarımın farkindayim ama ilk olduğu için o hatalar anı olarak kalsın istiyorum. ☺️ Not: klasik üvey baba,kız ilişkisi değildir. Not 2: bu uyarıyı yeniden koymak durumundayım... Sevgili okurlarım kitabımın başrolü erkek...