Mikasa'nın boynuna silah dayanması ile Eren ayağa kalkmıştı.
Mikasa'nın yanına yaklaşacakken Levi'ı rehin alan kadın konuştu.
"Sıkıyorsa yaklaş! İkisininde pekmezini akıtırız!"
Kenny yerde yatan cesede bakarak konuştu.
"Böyle birşey yapacağını biliyordum. Çok zeki bir herifsin ama bu zekiliğini kendin için kullansan daha güçlü olursun!"
"Güçlü ve pezevenk biri mi olayım? Senin gibi?"
Hange, Erwin ve Eren yaklaşmaya başlayınca tekrardan uyarı alıyorlardı.
Hange o kadını kıymaya çevirmek istiyordu şuan.
"Ah Levi! Bu halk sana ne yarar sağladı da kurtaracaksın!? Bak kendi canından olacaksın şimdi!"
"Sen ölmeden öleceğimi mi sanıyorsun!?"
"Şuan bunu boğazına tutulan silaha rağmen söylemen ilginç! Ayrıca.."
Mikasa'ya döndü.
"Eğer Krala kontrolü bana vermesini söylemezsen bu güzel kıza veda etmek zorunda kalırsınız!"
Mikasa konuştu o sırada.
"Hayır! Buraya kadar geldik Yüzbaşı! Vazgeçemezsiniz!"
"Eğer Mikasa'ya zarar verirsen-"
Eren bir adım öne çıkmıştı. Kadın tekrardan Eren'e döndü.
"Sana kaç kere söyleyeceğim ha!?"
"Yüzbaşı birşey yapın!"
"Hadi ama Levi kararını ver!"
"Kesin sesinizi!"
Levi'ın bağırmasıyla susmuşlardı.
"Bu puştun gözünü açacak hali yok! Emir vermemi nasıl beklersin!?"
"Bu benim sorunum değil! Kızın süresi daralıyor!"
"Mikasa'ya zarar verirsen buradan kefenle çıkarsın! Seni sağ bırakacağımı mı sanıyorsun!?"
Hange gizlice elindeki ipi çözmeye çalışırken çözmüştü.
İp baya uzundu kadının boynuna dolamasına yeterdi.
Levi'ın belindeki silaha uzanmak istediğini gördü ama kadın görür diye eline alamıyordu.
Hange hızlıca elindeki ipi iki ucundanda tutup kadına doğru hızlı adımlar attı ve ipi kafasından geçirip kendine çekti.