Bugün Sur Maria için sefer günüydü. Tüm Eldia halkı oldukça heyecanlıydı.
Ayriyeten Yelena ve Onyankopon da gelecekti. Onlar hem etrafi inceleyecek hemde savaşacaklardı.
Çoktan yola çıkmışlardı.
"Kaptan önden ben gitmek istiyorum!"
Eren bu aralar kendini kanıtlama peşindeydi. İnsan halindeyken savaşamadığını düşünüyordu.
"Dikkat et velet!"
"Emredersiniz!"
Eren'in öne geçmesi ile Mikasa, Eren'in yanına gitmek için izin alacaktı.
"Kaptan-"
"Tamam sende git."
Mikasa gülümseyip Eren'in yanına gitti.
"Levi!"
Levi'ın donuk ve sönük yüzü Hange'nin gelmesi ile neşelenmişti.
"Belki bir dev yakalarız ha?"
"Belki."
"Ah hadi ama gül biraz!"
Levi ve Hange sohbet ederken Gabi gelmişti.
"Yüzbaşı bende bu seferde savaşmak istiyorum. Tepede dev oklamaktan sıkıldım!"
"İş beğendiremiyoruz. Tch!"
"Hadi lütfen!"
"İyi tamam! Grubunun yanından ayrılma o yeter."
"Teşekkür ederim!"
Aradan bir saat geçmesi ile Sur Maria'ya varmışlardı.
Önce devlerin çoğunu temizleyeceklerdi. Sonra ise Eren'in devi sayesinde duvardaki deliği kapatacaklardı.
Surun üstüne çıkmışlardı ve gruplara bölünerek aşağıya indiler.
İçeride baya dev vardı ama bunu yapabilirlerdi.
"Yüzbaşı izin verin bir devi ben öldüreyim!"
"Şu gelen 3 metrelik sende o zaman!"
"Emredersiniz!"
Gabi çatıdan çatıya atlayıp devin yanına doğru ilerledi. Dev ona kolunu uzatınca kolunda kesikler atarak ensesine ulaştı ve kesti.
"Yaptım!"
"Devam et!"
◇◇◇
"Mikasa ne çabuk dev kesiyorsun!? Biraz inceleme vakti bıraksaydın!"
"Yanımızdaki deve odaklanmamız lazım Hange-san! Size doğru geliyor!"
