Sur Maria felaketinden 5 yıl geçmişti. Bu insanlık için en büyük yıkımdı sanki? Yüzyıl sonra ilk defa bir şehire saldırılmıştı.
Tabi bu bazı insanları tatmin etti ve devlerle savaşmak için Keşif birliğine katıldılar. Bir kısım ise daha çok korktu ve saklanmaya, savaşmamaya devam ettiler.
Günümüzde ise birşeyler yerine geliyordu sanki? Keşif birliğinden Eren Jeager dev gücü ile bir kayayı surdaki çatlak olan yere koydu ve geçiti kapattı. Böylece devlerden bir şehir kurtarmış olduk.
Bugün olan sefer için ise Erwin'in kurduğu asker konumlarına göre, Erwin,Levi ve ben grupları konuşuyorduk.
"1. Grubun başında ben, 2. Grubun başında Levi, 3. Grubun başında ise sen olacaksın Hange."
"Erwin 3 grup az değil mi?"
"Daha fazla grup olursa kontrolden çıkabilir Levi. Hadi artık gitmemiz lazım."
◇◇◇
Yine her zamanki gibi sefere çıkmadan önce halk bizi karşılamaya gelmişti. Bu gurur verici oluyordu ama sonu hiçte öyle değildi.
"Hange."
"Efendim Levi?"
"Dev inceleyeceğim diye devi öldürmemezlik yapma."
"Yani ne demek istiyorsun?"
"Geberme diyorum yani. Tch."
"Emriniz olur yüzbaşı Levi."
Gözlerini devirdi ve önüne döndü. Bu onun espri anlayışıydı.
Surlardan çıktıktan birkaç dakika sonra konumlarımıza ayrılmıştık.
Ben ve takımım büyük ağaçlar ormanına daha yakındık. 3 grubun dışında diğer grup ise ormanda duruyordu.
Etrafa baktığımda işaret tüfekleri çoktan ateşlenmişti.
"Kaptan yakınlarda bir dev var!"
"Ah evet. Gözleri ne kadar tatlı bakıyor değil mi?"
Mikasa konuştu o sırada
"Ben bunun ensesini alırım Kaptan! Ama birinin ayaklarını kesmesi lazım."
