"Beni rapor almam için Yüzbaşı Levi gönderdi! Daha ne kadar söyleyebilirim ha!?"
"Kendisi gelmesi gerekiyordu. Ayrıca Yüzbaşı bu işi aksatmaz her hafta sorumlu olduğu mahkum için rapor almaya gelir."
Eren bu planın işe yaramayacağını düşünmeye başlamıştı. Ta ki Mikasa konuşana kadar.
"Yüzbaşı Levi işine taş koyduğunuzu öğrenirse epey sinirlenecek anlaşılan. Yüzbaşı'nın sinirli olduğu kişilere karşı nasıl davrandığını bizden daha iyi biliyor olmanız lazım değil mi?"
"Şey.."
"Yalan söyleyecek halimiz yok. Az önce kendi ağzınızla söylediniz. Yüzbaşı bu işi hiç aksatmadan yapar ama bugün yapamayacağı için bizi gönderdi ve-"
"Tamam ama çabuk olun."
Eren içinden zafer çığlıkları atarken birlikte mahzene indiler.
Her hafta askerler sorumlu oldukları mahkumlardan rapor almaya gelirlerdi.
Tabi bu hafta Levi'a karşı yaptıkları planla buna engel oldular.
Zeke karşısında Eren'i görünce oldukça şaşırmıştı. Şaşkınlığını demir parmaklıkların kapıya çarpma sesi bölmüştü.
"Soru sorma ve sadece beni dinle... Zeke."
◇◇◇
"Yüzbaşı biraz abarttınız sanki?"
Levi bir yerde duran Floch'a birde Armin'e baktı.
"Ne yapacaktım? Bana 'sizi karargaha ben şikayet ettim' diyen birine karşı ha? Bu velet yüzünden kaç gündür işimi yapamıyorum ben!"
"Tabi efendim."
"Neyse benim gitmem lazım. Sende şunu revire filan götür."
"N-nereye efendim?"
"Sana hesap mı vereceğim sarı kafa!? İşine bak!"
"Efendim biraz daha bekleyin! Sizinle konuşacak önemli konularım var!"
Levi iç çekti.
"Tamam çabuk söyle!"
◇◇◇
"Ymir ile iletişime şehir içindeyken mi geçeceksin ha Eren? Ya birşeyler ters giderse ve şehirde bir sorun çıkarsa?"