"Ben Yelena. Yanımdaki ise Pieck."
"Nereden ve neden geldiniz?"
"Daha fazla bilgi verebileceğimizi sanmıyorum."
"O zaman Zeke kendi bokunda boğulmaya devam eder."
"Madem işkenceyi sevmeyen bir adamsın neden bunu yapıyorsun?"
"Mecbur kalınca istemediğin şeyleri yapman gerekir. Aynı sizin durumunuzda olduğu gibi."
"Peki.. biz Marley'den geliyoruz. Buraya Pieck'in devi sayesinde geldik."
"Zeke'in neyi oluyorsunuz?"
"Asker arkadaşı.. buraya onunla beraber geldik ama Pieck'in devi öldürülünce ölü askerlerden üniforma çaldık. Sonra ise at bulduk ve bindik."
"Bizim atımızı aldığınız için ne kadar zor durumda kaldık farkında mısınız?"
"Ama bizim başka çaremiz yoktu."
Hange susmam için omzuma elini koydu.
"Devam edin. Şehirdeki yaygarayı siz mi çıkardınız?"
"Evet. Bazı askerler tuttuk para ile."
Kenny.. para için kendini satacağını hiç düşünmedim..
"Ama bir asker bize ihanet etti. Bizi ortaya çıkardı."
"O askerin ismini biliyor musunuz?"
"Levi bunun konumuz ile bir ilgisi yok."
"Hayır var! Cevap verin!"
"Bay Ackerman.. Onu yakalamak için askerleri gönderdik ama dostları tarafından kaçırıldığını öğrendik."
"Başka?"
"Ağır yaralıymış. Zar zor hayata geri döndürmüşler."
Ölmemişti Kenny.. Bu sefer beni bırakıp gitmemişti..
"Bu Ackerman şuan nerededir?"
"Yeraltı şehrine kaçtığını biliyoruz."
"Artık bizi ilgilendiren sorulara geçelim! Başka bir iş birlikçiniz var mı? Sizi buraya kurtarmak için gelirler mi?"
"Hayır zaten hepsini yakaladınız. Ve evet bizi kurtarmak için geleceklerdir."
"Sizin buraya gelme amacınız ne?"
"Zeke ile aynı. Eren'i almak için."
"Neden Eren?"
"Dev gücünün dışında başka dev güçleride var. Devleri kontrol edebiliyor. Ve..."
