40

375 36 173
                                    

(Ne ara 40 oldu lan!?!??!)

.
.
.
.

Levi kaç saat terasta öylece oturup gökyüzünü izlediğini bilmiyordu. Ama bir yandan düşünüyordu.

Hange'yi hakediyor muydu?

Bunu bu zamana kadar düşünmemişti. Ama son zamanlarda olanlardan ve Erwin'in dediklerinden dolayı aklına takılmıştı.

Hange'yi ne kadar sevdiğini biliyordu aynı zamanda Hange'nin de onu ne kadar sevdiğini de biliyordu. Erwin'in Hange'ye aşık olması sadece Levi'ı sinirlendirirdi.

Hange'ye güveniyordu hatta kendine güvendiğinden daha fazla...

"Haketmiyorsun Levi!"

Erwin'in bu sözü beyninin etrafında daire çiziyordu sanki.. Hange'yi ne zaman düşünse hep aklına geliyordu.

Yani hep geliyordu...

Levi bu düşünceleri bırakıp ayağa kalktı ve odasının olduğu koridora gitti.

Koridorun sonunda kendi odası vardı. Odasına yaklaşırken açılan kapının sesi ile arkasına döndü.

Hange'nin odasının kapısı açılmıştı. Hange Levi'ı görmemişti ve terasa doğru gitmeye başlamıştı. Levi ise Hange'nin arkasından gidiyordu.

Hange terasın kapısının önünde durdu ve içeri girmeden etrafa bakmaya başladı.

"Burada değil." Diye söylenirken arkasından gelen ses ile korktu.

"Beni mi arıyorsun?"

Arkasına döndüğünde Levi ile göz göze gelmişti.

"Hayır seni aramıyordum.. sadece.."

Hange kafasını yana çevirip göz ucuyla terasa baktı ve geri döndü.

"Bardağım orada kalmış mı diye bakmıştım."

"Bardağın odamda."

"Oh peki. Yarın alırım. İyi geceler."

Hange gidecekken Levi'ın kolundan tutması ile durdu.

"Hange.. ben seni hakediyor muyum?"

"Ha? Bu nasıl soru şimdi?"

Hange tekrardan Levi'a dönmüştü.

"Tamam sana kızgın olabilirim ama böyle bir soru neden sordun ki?"

"Söylediklerim ya da yaptıklarım.."

"Onları boşver. Biz kavga edeceğiz tabiki. Ama sen beni hakediyor musun?"

Levi x Hange | Attack On Titan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin