22.Bölüm; Yıldızlar

6.7K 1K 894
                                    

"Sehun?"

"Ne bu surat Hanji, Beni gördüğüne pek sevinmedin sanırım?"

"Dalga mı geçiyorsun benimle?"

"Evet."

Jisung sinirle ayağa kalkıp evine doğru yürümeye başladı. Şimdi hiç Sehun'u çekecek havada değildi.

Fakat Sehun'un planları başkaydı tabii. Hızla arkasından kalkarak kolunu tuttu Jisung'un. Jisung ne var dercesine yüzüne bakmaya başlamıştı.

"Sadece bir şey konuşacağım. Toplantıya geldiysen sıralamayı görmüşsündür."

"Görmedim."

Sehun bu cevaba şaşırsa da belli etmedi. O zaman burada ne işi vardı?

"Pekala. Sıralamaya göre sen birincisin."

Duyduğu cümleyle keyfi anında geri yerine gelmişti Jisung'un.

"Yani? Bunun seninle ne alakası var?"

"Şöyle ki... Yarışmadan çekilmeni istiyorum."

Jisung duyduklarıyla anında bir kahkaha patlatmıştı. Sehun böyle bir tepki de beklemiyordu.

"Komikmiş."

Tekrar önüne dönüp yürüyecekti ki Sehun bir kez daha gitmesine izin vermemişti.

"Kirazlar aşkına saçmalamayı ve kolumu tutmayı keser misin?"

"Ne kadar ciddi olduğumu anlamadın galiba? O halde anlatmalıyım."

Sehun'un gözleri kırmızıya boyanırken Jisung'a doğru bir adım atarak yaklaşmıştı. Jisung her ne kadar korksa da boyun eğmeyecekti. Anında yeşil gözlerini karşılık vermek amacıyla yakmıştı.

"Fazla cesaret Hanji."

"Fazla ego Sehun."

Sehun saldırırcasına öne doğru atıldı. Jisung bu ataktan kaçmayı başarabilmişti fakat ikincisinde o kadar şanslı değildi. Sehun elleriyle Jisung'un boğazını kavramış, sıkmaya başlamıştı.

"Eğer dediğimi yapmazsan, çok sevdiğin yılanına veya arkadaşlarına veda edebilirsin."

Jisung nefes almakta iyice zorlanırken bu cümle sabrının taşmasına sebep olmuştu. Özel gücünü kullanarak Sehun'un zihnini kısa bir süreliğine karanlığa hapsetti.

Ellerinden kurtulduktan sonra Sehun'un karnına bir sert tekme geçirmişti. Sehun yere düşerken Jisung kendini evine ışınlamıştı bile.

Yatağına oturdu ve ofladı. Sinirden aklını yitirecekti. Sehun'un ne kadar tehlikeli olduğunun farkındaydı. Hyunjin ve Felix onunla başa çıkamazlardı. Neredeyse hiç kimse onunla başa çıkamazdı. Lee know hariç.

Aklına az önce asansörde yaşananlar doluştuğunda eli istemsizce dudaklarına gitmişti. Şu sıralar ikisi de pek kendileri gibi davranmıyorlardı. Jisung'un çok da umrunda değildi açıkçası. Hoşuna gidiyordu. Kafasını iki yana sallayarak ayağa kalktı ve üstüne pijamalarını giydi.

Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Yarışmadan çekilemezdi ama ailelerini de kaybedemezdi. Sıkıntıyla ellerini saçlarından geçirdi. Yarın yeni görev gelecekti. Koltuğa oturup yanına kıvrılmış yılanın başını sevdi. Bu durumdan bir şekilde kurtulmalıydı ama nasıl?

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Seungmin kütüphaneye doğru ilerlerken yoldan topladığı papatyaları burnuna doğru götürüp kokladı. Papatyalara bayılırdı. Hem anlamları hem de görselleri onun için çok özeldi. Fakat ne yazık ki yeraltı karanlık olduğundan çok nadir bulunurlardı.

Poisoned For You///MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin