47.Bölüm; Gelecek

6.1K 780 857
                                    

Jisung dolabın karşısında kendi eşyalarını yerleştirirken Minho ise duş alıyordu. Geldikleri otel gerçekten çok güzeldi. Hiç güneş görmedikleri için vücutları yanmasın diye yanlarında bolca güneş kremi getirmişlerdi.

Jisung eşyalarını yerleştirmeyi bitirip kendini yumuşak yatağa bırakmıştı. Hiç olmadığı kadar mutlu ve huzurlu hissediyordu. Birazcık dinlenmek amacıyla gözlerini kapatmıştı ki birden yüzüne damlayan su ile yüzünü buruşturup gözlerini tekrar açmak zorunda kaldı.

Minho duştan çıkmış, Jisung'un yüzüne doğru eğilmişti. Saçlarından damlayan sular yüzünden Jisung gülerek Minho'nun çıplak omuzlarından onu ittirdi.

"Hey! Çekilsene ıslandım senin yüzünden."

Minho ise onu dinlememiş, gülerek daha çok yaklaşmıştı.

"Minho! Cidden hiç hoş değil, çekilsene ya!"

"Tamam, tamam."

Minho pes ederek geri çekildiğinde Jisung koluyla yüzünü silip gözlerini ona dikti. Saçlarından akan su boynundaki yılan dövmesine değip çıplak göğsünden aşağıya süzülüyordu. Jisung bu manzara karşısında yutkunmuştu.

"Çok beğendin galiba, yiyecek gibi bakıyorsun."

Jisung kafasını iki yana sallayıp kendine gelmişti fakat bu görüntü alt taraflarını karıncalandırıyordu. Daha fazla kötüleşmeden yatakta arkasını döndü. Minho ise gülerek üstünü giyinmeye gitmişti.

Akşam yemeği vakti geldiğinde hep birlikte restorana gitmek için buluşmuşlardı. Jisung hamile olduğunu arkadaşlarına yemekte söyleyecekti. Açıkçası biraz gergindi. Onun bu gerginliğini fark eden Minho avucunun içindeki elini sıktı destek verircesine.

Açık büfe olduğundan herkes yemek istediği şeyleri tabağına alıp geniş bir masaya oturmuştu. Ortam o kadar güzel ve eğlenceliydi ki gülmekten ve konuşmaktan yemek yemeye fırsat olmadığından uzun bir süre orada oturmuşlardı. Saat geç olduğunda etrafta pek kimse kalmamıştı tabii.

En sonunda herkes yemeğini yemiş, tatlılara geçmişti. Jisung önündeki cheesecake'ten bir çatal yediği gibi midesinin bulandığını hissetti. Çatalı sakince tabağın yanına bırakıp arkasına yaslandı. Bunu gören Hyunjin şaşkınca bağırmıştı.

"Hanji cheesecakeini yarım mı bıraktı ben mi hayal görüyorum?"

Masa birden sessizliğe bürününce Jisung Minho'yla göz göze gelmişti. Bu haberi vermesi için bir fırsattı. Minho gülümseyip kafasını salladı. Jisung derin bir nefes alarak yerinde düzelmişti.

"Benim size bir şey söylemem gerek çocuklar."

Felix heyecandan bayılacakmış gibiydi. Changbin'in koluna tutunmuş, farkında olmadan sıkmaya başlamıştı. Siyah saçlı kaşlarını çatarak bir koluna bir de sevgilisine bakıyordu. O sırada Chan konuştu.

"Seni dinliyoruz, Jisung."

Jisung resmen otuz iki diş gülümseyerek ayağa kalktı ve kollarını iki yana açtı.

"Hamileyim!"

Felix sanki yeni öğrenircesine çığlık atarak heyecanla yerinde zıpladı. Changbin ise Felix'in ağzını kapatıp onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Jeongin de daha yüksek bir desibelde çığlık atıp abisine sarıldı. Chan ve Seungmin gülerken Jisung'u ve Minho'yu tebrik ediyorlardı. Hyunjin ise ağzı açık bir şekilde donarak şoka girmişti.

Jeongin sevinmeyi bitirince sevgilisini dürttü fakat Hyunjin tepki vermiyordu.

"Hey Hwang!"

Hyunjin Jisung'un sesini duyunca yavaş çekimde gözlerini ona çevirdi. Jisung ise arkadaşının yanına gelerek yüzüne fazla sert olmayan bir şekilde vurdu. Tabii ki Hyunjin kendini anında Jeongin'in kucağına doğru atmıştı. Abartılı bir şekilde bağırarak.

Poisoned For You///MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin