Jisung duyduğu şeyle adeta şoka girmişti. İnsanların kullandığı ilaçlardan kullanıyordu aslında. Hiçbir şeyi beceremedikleri gibi bunu da becerememişler diye düşündü.
Maria Jisung'u omuzlarından sarsarak kendine getirmeye çalışıyordu. Jisung ise bir karış açılmış ağzıyla hala yerdeki küçük halının desenlerini inceliyordu.
"Jisung! Korkutma beni, bir şey söyle."
Jisung yavaş çekimde gözlerini Maria'nınkilerle buluşturdu.
"Kimseye söyleme lütfen."
Kurduğu tek bir cümle sonrasında aşağı inip kendini arka bahçeye atmıştı. Nasıl hissediyordu? Emin değildi. Çok mutluydu ama korkuyordu da. Buna hazır mıydı? Hem Minho'nun tepkisi nasıl olacaktı? Daha resmî olarak çıkmıyorlardı bile.
Tek elini karnına koydu yavaşça. Gerçekten burada bir bebek olduğuna inanamıyordu. Hala şoktan çıkamamıştı. Hamileydi!
Düşünceleri arasında kaybolurken beline dolanan kollarla derin bir nefes verdi. Sırtını Minho'nun göğsüne yasladı.
"Ne oldu?"
"Hiç bir şey."
Ona söylemeden önce kendinin sindirmesi lazımdı. Karnında bir bebek vardı. Hem de Minho ve onun bebeği.
Bu düşünce yüzünde istemsiz bir gülümsemeye sebep olurken Minho onun boynunu koklayıp öpmüştü. Sonra da bedenlerini içeriye doğru yönlendirdi.
Jisung koltuğa oturduğunda karşısındaki Maria'yla göz göze gelmişti. Maria otuz iki diş gülüyordu resmen. Jisung utanarak gözlerini kaçırdı. Maria'yı az çok tanıyorsa ağzını pek kapalı tutamaz, birine anlatmazsa çatlardı. Eh şu an Yeji'nin Jisung'a şok olmuş gözlerle gülmesine bakılırsa şanslı kişi o olmuştu. Neyseki Yeji sır tutma konusunda mükemmeldi.
İkili kendi aralarında gülüşürlerken Jisung şimdilik bu konuyu düşünmeyi erteleyerek yanında oturan Minho'nun göğsüne yaslandı. Büyük olan bu hareketle Jisung'un saçlarının arasına bir öpücük kondurmuştu.
"Eee şimdi ne yapıyoruz? Sıkıldım ben!"
Yeji'nin isyan eden sesiyle onu onaylayan birkaç mırıltı yükselmişti.
"Oyun oynamaya ne dersiniz?"
"Olur."
"Bana uyar."
"Bana da."
"Ne oynayacağız?"
Jeongin meraklı gözlerle sorduğunda Felix cevapladı.
"Vampir köylü?"
Oy çokluğuyla kabul edilen oyunu oynamak için herkes büyük salonun ortasında yere oturmuş, büyük bir yuvarlak oluşturmuşlardı.
"2 vampir, 1 büyücü 6 köylü olacak. Ben hakemlik yapacağım bu el. Vampirler köylüleri öldürebilirlerse oyun biter. Büyücü her el birini kurtarma hakkına sahip. Hepiniz biliyorsunuz değil mi?"
Herkes ufak bir baş sallamasıyla Felix'i onaylamışlardı. Küçük kağıtlara karakterleri yazıp havaya attılar ve herkes birer kağıt seçti.
"Herkes ne olduğunu öğrendiyse başlıyorum. Herkes uyusun!"
Herkes gözlerini kapatmıştı.
"Pekala...Vampirler uyansın!"
Jisung ve Yeji göz göze gelmişlerdi. Birbirlerine bakarak gülümsediler. Sonra da gözlerini kapatmışlardı tekrar.
"Vampirler tanıştığına göre herkes uyansın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poisoned For You///Minsung
Fantasy(TAMAMLANDI.) Yeraltı dünyasının en inatçı ve zeki cadısı Han Jisung, en tehlikeli ve güçlü cadısı olan Lee Minho ile girmemesi gereken bir rekabete girer. Bu rekabetin sonucunda ise ne olacağını kimse bilmiyor, yıldızlar bile... TANITIMI ATLAMAYIN...