10k olmuşuz şaka mısınız hepinizi yerim ağlıcam şimdi hüğ
Gerçi hala gören 200 oy veren 50 kişi lütfen verebiliyorsanız bölümlere oy verin ya zaten yorum yapmıyorsunuz üzülüyorum
Monoton geçen günlerin ardından Noel günü gelip çatmıştı. Yer altında olduklarından kar gökyüzünden gerçek manada yağamazdı ama burası cadılar dünyasıydı. Unutmayın sihirle her şey mümkündür.
Jisung evinde, cam kenarında oturmuş; dışarıdaki karı izliyordu. Bembeyaz kar karanlık gökyüzünü biraz olsun aydınlatmıştı. Turuncu, kırmızı karışımı hava Jisung'u çok mutlu ediyordu.
O gün Noel'i Chanların evinde, kendi aralarında kutlamaya karar vermişlerdi. Birkaç saat sonra çıkması gerekiyordu evden.
Noel Baba kostümü giymiş, etrafta gezen tam üç kişi geçmişti evinin önünden. İstemsizce güldü Jisung. Noel'i gerçekten çok seviyordu.
O şekilde birazcık daha oyalandıktan sonra Jeremy'yi beslemiş, duşunu almış ve hazırlanmak için dolabının karşısına geçmişti.
Bir süre ne giyeceğini düşündükten sonra krem rengi bir pantolon üstüne de kırmızı renkli düşük yakalı bir hırka giymişti. Siyah kemerini de taktığında hazırdı. Hırkasıyla aynı renk bir ruj sürüp kendini beğeniyle aynada süzmüştü.
Asasını koluna koyarak evden çıktı. Kısa botlarını giymişti çünkü. Huzurlu ve sessiz bir yolculuğun ardından çok geçmeden Chan'ın evine varmıştı. Kapıda yine onu her zamanki neşesiyle Felix karşıladı.
"Hoş geldin Hanji!"
Jisung gülümseyip arkadaşının yanağını sıktıktan sonra içeriye geçti. Etrafı şöyle bir inceleyerek kendini geniş koltuklardan birine attı. Neredeyse herkes gelmişti. Yanmakta olan şömine, süslenmiş çam ağacı ve hediyeler ortamı daha da güzel yapıyordu.
O sırada Jeongin ve Hyunjin kimin daha çok yiyebileceği üzerine iddiaya giriyorlarken Seungmin mutfakta yemeklerle ilgileniyordu. Maria, Yeji'yle diğer bir koltukta sohbet ediyordu.
Jisung kafasını çevirip boydan boya cam olan yerden arka bahçeye baktı. Chan ve Felix kartopu oynuyorlardı. Changbin ise kenardan sevgilisini izliyordu.
Kısa bir süre Minho'nun nerede olduğunu merak etmişti sonra boşvererek Seungmin'in yanına, mutfağa, doğru ilerledi.
"Selam Min, yardıma ihtiyacın var mı?"
"Teşekkürler Hanji. Tabakları masaya koyabilirsin."
Jisung kafasını sallayarak aldığı tabakları geniş masaya dizmek üzere salona geri dönmüştü. Kırmızı masa örtüsü o kadar güzel gözüküyordu ki istemsizce Jisung'un suratında bir gülümseme oluşmuştu. Tabakları dizmeyi bitirince omzundan düşen hırkasını düzeltip tekrar mutfağa ilerledi. Böylece büyük masa kısa sürede hazırlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poisoned For You///Minsung
Fantasy(TAMAMLANDI.) Yeraltı dünyasının en inatçı ve zeki cadısı Han Jisung, en tehlikeli ve güçlü cadısı olan Lee Minho ile girmemesi gereken bir rekabete girer. Bu rekabetin sonucunda ise ne olacağını kimse bilmiyor, yıldızlar bile... TANITIMI ATLAMAYIN...