NEHIR
enesin dizinde duran eline uzandım ve gülümsedim.gözlerini benimkilere dikip soru dolu bir bakış attı. minibüs okadar gürültülüydiki rahatsız olup olmadığını Merak ediyordum.
"iyimisin?"
"bir sorun yok. onları henüz öldürmeyi düşünmüyorum" dedi.
kaşlarım yukarı kalktı sonra fısıltıyla "şaka"dedi.
ateş siyah gözlükleriyle korkunç derecede sıkılmış gözüküyordu.lidya mertlerle gitmekten vazgeçip inançın yan koltuğunda oturup onu delirtmeyi tercih etti su ise elindeki kitabı sakin bir şekilde okuyup bitirmeye çalışıyordu. kumsal bir anda simanın kolunu cimcikleyince çocuk resmen arabada takla attı.
"napıyorsun kızım!"
"çok ses yapıyorsun abi!"
sinan onlara bakıp gözlerini devirdi.
"sözümü geri alıyorum sevgilim hepsini öldürüp yola huzurla devam etmeliyiz."
enesin bu sözüyle koluna vurdum oda kafasını cama yaslayıp yol boyunca sessiz kaldı. çiftlik evine vardığımızda doğadaki bu müthiş görsel herkesi uysallaştırmıştı.teker teker arabadan inip biraz uzakta duran büyük üç katlı eve baktık kahverengi toplarını taşıyan evin çok sıcak bir atmosferi vardı.enesin koluna girip su ve ateşin arkasından yürümeye başladım.
"çok düşünmüşmü bu evi bu kadar uzak bir yere yapmaya acaba?" dedi ateş.
"sanmam. yeşillik ve şu arkadaki dağların olduğu bir bölgede arazi bulmak biraz zorlamıştır."
ateş suya bakıp iç çekti o dalga geçmeye çalışıyordu ama su buna izin vermiyordu.enes elini kaldırıp gözüne giren güneşi engellemeye çalıştı.
"çay saatiymişş".
"ateşş mızmızlık etmeyi bırak."
yüzünü ekşitip önüne döndü.enesle tek ortak noktası ikisininde burdan nefret etmesi olmuştu.
SİNAN
mertle yanyana yürürken kumsal önüme geçti ve sahranın koluna girdi söyleyeceğim şeyi unutmuş ve ona bakmaya başlamıştım eminim oda bunun farkındaydı.
"siz ikiniz birliktemisiniz?"dedi mert.
"bilmiyorum."
"nedemek bilmiyorum? şu bakışa bak."
"sevgilim haklı-diye aramıza girdi melda.
"saçmalamayın önüme geçtiği için bakıyorm."
"mertte benim arkamdan bakıyordu."
"Hayır öyle bir şey yok."
"bakıyordun!ve şimdi sevgiliyiz."
ikisine bakıp tısladım konuyu nerelere çekmişlerdi.
SU
evin yan tarafındaki bahçede kalabalik bir ortam vardı. sohbet edenler yemek yiyenler çimlerde uzananlar köpekleriyle eğlenenler ve sevgilileriyle baş başa hamaklarda takılanlar...
"çok açımm" diye koşup yemeklere ulaşan inanç'ı lidya takip ediyordu.
"bir kerede aç olma beee hey milletede bırak".
ateş gözlüklerini indirip bana baktı. kalbim ona her bakışımda yerinden çıkıcak gibi oluyordu.gülümsedim ve başımı eğdim eğer bana baktığı için utandığımı anlarsa bunu kullanabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHLAKSIZ HAYATLAR
Roman d'amourYOLUNU KAYBETMİŞ DÖRT GENÇ GERÇEK HAYATLA YÜZLEŞMEK ZORUNDA KALMIŞ HERŞEY ANLATILANLAR KADAR KOLAYMIDIR ATEŞ VE SUYUN AŞKI HERŞEYİN ÜSTESİNDEN GELİRMİ ? NEHİR VE ENES KOCA ŞEHİRDE BİRBİRİNİ BULABİLİRMİ YA KÖTÜLER ONLAR HANGİ CEHENNEMDELER?????