36•

432 49 89
                                    

"Levi?"
Rachelle, merakla ona baktı.
"Burada ne işin var?"

"Geziniyordum."

"Çocuk parkında mı?" Diye sordu Rachelle gülerek.

Levi, gözlerini kaçırmıştı.
"Seni ve oğlumu görebileceğim tek yerin burası olduğunu düşünmüştüm."

Rachelle, ona aldırmadan bebek arabasındaki Lu'yu çıkartıp Levi'ya uzattı.
"Al bakalım, Lu, neden biraz baba da durmuyorsun?"

Levi, tebessüm ederek oğlunu kucağına aldı.
"Merhaba küçük adam..."

"Bebekler inanılmazlar." Dedi Rachelle gülerek." Gerçekten ebeveynlerini hissediyorlar."

"Neden? Dean'de sakin kalmıyor muydu?"

"Hayır, aslında Dean'de de oldukça sakin, ancak ondan başka kimse de sakin değil. Muhtemelen onunla birlikte büyüdüğü için bu durum böyle. Ancak sonuçta seninle büyümedi ve buna rağmen sen kucağına aldığında gülüyor."

Levi, bebeğini biraz daha göğsüne bastırdı.
"Eh, ne de olsa gerçek babası benim."

"Doğru."
Rachelle, bebek arabasına asılı olan çantadan peçete çıkartıp yumuşakça Lu'nun burnunu sildi.
"Hastaneye götürmek için kısa yol kullanıyordum. Normalde bu havalarda çocuklar parkta olmaz biliyorsunki."

"Neyi var?" Diye sordu Levi, kaşlarını hafifçe çatarak.

"Öksürüp duruyor, sanırım soğuk algınlığına yakalandı. Ancak bir bebek olduğu için tedbiri elden bırakmamak gerekiyor."

"Neden arabayla gitmiyorsun?" Diye sordu Levi, homurdanarak." Daha kötü olabilir."

"Araba tadilatta."

"Dean nerede?"

"Çalışıyor."

"O hâlde beni aramalıydın." Dedi Levi, kaşlarını daha da çatarak." Ne de olsa babasıyım."

Rachelle, sessiz kaldıktan sonra iç çekti.
"Evet...haklısın."

"Bu kadar sorumsuz olma."
Levi, arkasına dönüp başını ona çevirdi.
"Arabam yakında, gel."

*  *  *

"Evet, ufak bir soğuk algınlığına yakalanmış." Demişti Doktor.
"Endişe edilecek bir durum yok, verdiğim ilaçları verirsen iyileşecektir."

"Teşekkür ederim..." diye mırıldandı Rachelle. Bebeğini tekrar kucağına almaya yeltenecekken , Levi önce davranmıştı ve doktora döndü.
"Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?" Diye sordu.

"Sıcak tutup ilaçlarını verdikten sonra iyileşecektir. Yeni anne ve babalarda bu telaş sürekli görülüyor, endişe etmeyin. Ciddi bir şeyi yok."

"Teşekkür ederiz." Dedi Rachelle." Levi, hadi çıkalım."

Levi, önden ilerleyen Rachelle'in açtığı kapıdan çıktıktan sonra Rachelle, kapıyı kapatıp peşine takıldı.
"Somurtacak mısın böyle?"

"Onu sıcak tutman gerekmiyor mu?"

"Soğuk algınlığı âni hava değişiminden olur, yeterince vicdan azabı çekiyorum zaten üzerime gelmesen mi?"
Derin bir nefes verdi.
"Üzgünüm..."
"Muhtemelen ilk evliliğinden olan bebeği öldüğü için bu kadar tedirgin..."
"Ona daha iyi bakacağıma ve daha iyi bir anne olacağım, söz veriyorum."

"Anneliğine laf edemem, bence iyi bir annesin." Dedi Levi, otoparka girerek.
"Sadece endişe etmeden duramadım."

"Çoğu şeyi yeni kavrıyorum, bu benim ilk deneyimim. O yüzden hatalar yapabilirim, bebek bakmak büyük bir sorumluluk."
Hüzünlenmişti.
"Belki de bu işte iyi değilimdir."

"Böyle düşünme." Dedi Levi, yerinde durup ona dönerek.
"Endişemin senin de moralini bozduğundan ötürü üzgünüm, ancak kötü bir anne olduğunu düşünmüyorum. Belki anne olmaya hazır bile değildin, ancak bu sorumluluğu üstlendin. Sadece...bence ikimizde daha dikkatli olmalıyız. Onun iyiliği için."

Rachelle tebessüm etmişti.
"Evet, bence de..."

Levi, tekrar ilerlemeye başladı ve Lu'yu belinden sıkıca tutarak cebinden araba anahtarını çıkardı. Arabasının kilidini açtı ve Lu'yu Rachelle'e verdi.

Rachelle, bebeğini kucağına geri aldıktan sonra arkaya geçip oturmuştu.
Levi, onların kapısını kapattıktan sonra sürücü koltuğundaki yerini aldı.
"Ee, nasıl gidiyor?"

"Ne nasıl gidiyor?" Diye sordu merakla Rachelle, emniyet kemerini bağlarken.

Levi, anahtarı çevirip arabayı çalıştırmıştı.
"Hayatın, evliliğin, her şey işte... mutlu musun?"

"Evet, mutluyum." Diye yanıtladı Rachelle, Levi'ya bakarak.
"Peki ya sen? Birini bulmadın mı?"

"Geçen haftaki konuşmamızda niyetimi yeterince belli ettiğimi düşünüyordum." Dedi gaza hafifçe yüklendi ve direksiyonu hareket ettirdi.

Rachelle, diliyle dudağını ıslattı.
"Vazgeçmen gerektiğini söylemiştim. Böyle bir şey olmayacak."

"Evet olacak ve bence sende bundan korkuyorsun."

Rachelle, kaşlarını çatmıştı.
"Dean'i aldatacağımdan mı bahsediyorsun?"

"Sence yapmayacak mısın?"
Dikiz aynasından arkadaki Rachelle'e bakarak göz göze geldi.
Daha sonra tekrar yola odaklandı.
"Yapacağını biliyoruz."

"Böyle bir şey olmayacak."

"Seni kabul etmen için zorlamayacağım zaten bildiğinin farkındayım."
Alayla sırıtmıştı.
"Ben olsam aldatmadan boşanırdım."

"Aldatmayacağım da boşanmayacağım da." Dedi sinirli bir simayla ona bakarak.
"Nasıl bir kadın olduğumu düşünüyorsun? Senin gözünde böyle biri miyim ben? Beni bir sürtük olarak falan mı görüyorsun?"

"Hayır, asla."
Kırmızı ışıkta durduktan sonra, arkaya dönüp bakmıştı.
"Bu yüzden boşanman gerektiğini söylüyorum zaten. Sen böyle birisi değilsin, ancak seni böyle görecek bir çok kişi olacak."

"Evliliğimden memnunum, Levi. Eşimden de öyle."

Levi, tekrar önüne döndüğünde yeşil yandığı için gaza tekrar hafifçe yüklenmişti.
"Sadece kısa bir süreliğine."

"Hiçte değil! Neden kısa bir süreliğine olsun?"

"Çünkü ben buradayım." Dedi Levi." Ve sizi geri alabilmek için ne varsa da yapacağım."

Try Again.||Ackerman.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin