9•

659 74 62
                                    

1 AY ÖNCE•

"Annen nerede?" Diye sordu Rachelle, merdivenlerden inerken aynı zamanda Zoey'e seslenmişti.

"Dışarı çıktı, abla." Dedi merakla Zoey." Neden sordun ki?"

"Merak ettim ablacım, bir şey söyledi mi?"

"Hava almak için çıktılar efendim, yanında babanızın şoförü de vardı." Diye yanıtladı Zoey'in dadısı.
"Önemli bir şey mi var?"

"Hayır yok, teşekkür ederim."
Zoey'in yanına eğilip alnından öptü.
"Abla işe gidiyor, ablaya şans öpücüğü vermez misin?"

"Veririm!" Dedi Zoey gülerek, ablasının boynuna sarılıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdu.
"İyi şanslar abla!"

"Teşekkürler prenses..."
Dikildikten sonra evden çıktı ve güvenlik kulübesine doğru ilerledi.
"Senin rahat durmayacağını biliyorum, beni kandıramazsın, Trish."
Kulübeden çıkan güvenlik, merakla Rachelle'in yanına geldi.
"Efendim, bir sorun mu var?"

"Babamın şöförünün gittiği yol istikametini öğrenebilir miyim?"

"Evet hanımefendi, lütfen bekleyin."
Kulübeye tekrar girip, laptopta konum uygulamasına girdi.
"1 saatlik yol gözüküyor, uzağa gitmişler."

"Konumu benimle paylaşabilir misin?"

"Şey...bunun için babanızdan izin alsanız olmaz mı?"

"Söz veriyorum bir şey yapmayacağım, seni işinden etmek istemiyorum bakmakla yükümlü olduğun bir ailen olduğunun farkındayım. Bu ikimizin arasında kalacak, yemin ederim."

Güvenlik ona bir süre baktıktan sonra, iç çekip sıcak bir tebessüm de bulundu.
"Teşekkür ederim...sizinle paylaşacağım."

"Numaramı biliyorsun, bana atarsan sevinirim. Bu arada sen de otopark güvenliğine söyler misin? Arabamı getirsin."

"Tabi ki hanımefendi."

"Babam, mirasını notere tasdik ettiğini söylediğinde yüz ifadeni ve bakışlarını gördüm. Odadan hışımla çıkıp, kimseye bir şey demeden evden çıkman pek hâyra alamet gözükmüyor. Daha evvel beni merdivenlerden ittiğini, üzerime araba sürdüğünü hesaba katarsak beni rahat bırakacağını hiç zannetmiyorum."

Gelen arabasından güvenlik inip kendisi bindikten sonra, telefonunu kenara sabitleyerek diğer güvenliğin onunla paylaşmış olduğu konuma baktı ve arabasını sürdü.
"Lütfen bu kadar düşmüş olma, en azından Zoey için."

* * *

Arabasını uygun bir köşeye çekip park etti.

İnip, kapıyı kapattı ve arabasını kilitleyerek etrafa bakındı. Çok fazla insanın olmaması şöyle dursun; etraftaki mekanlarda pek iç açıcı değildi.

Kaşlarını çatarak bakmaya devam etti.
"Senin gibi bir kadının burada ne işi olabilir?"

Arabasından uzaklaşarak mekanlara doğru yaklaştı. Her biri küçük ama karanlık temalardan oluşuyordu. İçerideki insanlar da pek tekin gözükmüyordu.

Buraya polisin geldiği yoktu sanırım çünkü cam kenarındaki insanların umursamazca kumar oynayıp kahkaha attığını görebiliyordu.

Try Again.||Ackerman.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin