y e t m i ş y e d i

2.1K 119 52
                                    

Babam, "Gümüşhane'nin yarısı bile ormanlık değil, nasıl kayboldu bu çocuklar!"

Amcam, "Kızım emin misiniz buralarda olduklarına?" diye sordu babamın yanında ormanın içinde yürürken.

"Evet amca, gösterdim ya sana oraya çıkmıştık sonra yokuştan aşağı indik düzlük yerde de birbirimizden ayrıldık."

Babam, "Hava da kararmak üzere, ah Uğur ah! Buraları biliyormuşsun gibi niye ormana gidiyorsun sen!"

Amcam, "Adnan sinirlenme, hava kararsa da buluruz çocukları."

Amcam her zaman sakin bir insandı, sinirlenmesi için çok fena şeyler yapmak lazımdı. Gerginliğin g'si yoktu adamda. Peki babam öyle miydi? Değildi tabii ki, sinirlenmesi için illa bir şey olmasına gerek yoktu taşa toprağa sinirlenirdi.

Babam, "Umay bir daha ara bakayım." dediğinde cebimden telefonumu çıkartıp Uğur'u aradım. Aradığınız numaraya şu anda ulaşı...

"Uğur'a ulaşılmıyor baba." deyip Alper'i aramak için telefon simgesine bastım. Aradığınız numaraya şu anda...

"Baba Alper'e de ulaşılmıyor."

Babam, "Abi böyle olmayacak polisi jandarmayı falan mı arasak?"

Amcam, "Bir arayalım biz, bir dur sakin ol." dediğinde babam başını olumlu anlamda salladı. "Sürü halinde arama olmaz ayrılalım. Çağlar takıl peşime, Umay sende babanla git kızım." dediğinde başımı olumlu anlamda sallayıp babamın yanına geçtim.

Babam, "Hadi haberleşiriz." deyip bana kafasıyla hadi der gibi bir işaret yapıp yürümeye başladı, zaman kaybetmeden bende peşine takıldım.

Çalılıklar, ağaçlar derken ormanda ayak basmadığımız yer kalmamıştı resmen ama ne Uğur'dan ne de Alper'den haber vardı.

Babam derin bir iç çekişinin ardından büyük kayanın üzerine oturup bana baktı, "Nereden bulacağız Uğur'u?" dedi alçak bir ses tonuyla.

"Bulacağız baba ama nerede buluruz bilmiyorum."

"Adnan amcaa!" diye bağıran Çağlar'ın sesi kulaklarımıza iliştiğinde babam tam ses verecekti ki Çağlar bu sefer, "Umay!" diye bağırdı.

Babam, "Çağlar!" diye bağırıp ayağa kalktığında Çağlar'ın sesi yakından gelmeye başladı. Sesin geldiği yöne doğru yürümeye başladık.

Çağlar'ın göz hizasına girdiğimizde Çağlar, "Bulduk." dedi soluk soluğa kalmış halde. Babam, "Neredeler?" diye sorup adımlarını hızlandırdı.

Amcamlarla ayrıldığımız yere döndüğümüzde Alper'le Uğur yan yana duruyorlardı, amcamda çaprazlarında duruyordu.

Babam, "Benim oğlum mal! Arkadaşı ondan da mal!" diyerek burnundan sesli bir nefes verdi.

Alper, "Adnan amca biz öyle gezerken kaybolmadık, bizi bir dinle."

Uğur, "Baba biz normal yürüyorduk..." derken babam, "Kes sesini." diyerek öne atıldı. Uğur'la Alper'in kafalarını tutup ikisini de göğsüne bastırarak gökyüzüne baktı.

Ah be baba...

---

Çağlar, "Adnan amca niye inat ediyorsun? Gel gidelim işte beraber." dese de babam çayından bir yudum alıp başını yine olumsuz anlamda salladı.

Çağlar'la Alper, kahvaltı bitip keyif çayı faslına geçtiğimizden bu yana babamı temelli olarak geri dönelim diye ikna etmeye çalışıyordu.

İddia || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin