o n

6.7K 392 107
                                    

Çocukların yanına gittiğimizde Bedi, "Eee ne yapıyoruz şimdi?" dedi.

Uğur, "Umay Gratis'ten bir şeyler alıp bana kitleyecek sonra yemek yeriz sonrası sonra."

Alper, "Uğur çağırdın geldim de benim biraz işim var."

"Hayırdır Alper?"

Alper, "Hiç ya öyle önemli bir şey değil."

Beril, "Hadi içeri dikildik burada."

Yürüyen merdivenlerden yukarı çıkarken Uğur, "Umay'cım canım kardeşim çok bir şey alma tamam mı?" dedi.

Elif, "Laflara bak canım kardeşim falan sen hayırdır Uğur?"

Sena, "Fazla girmesin çabaları."

Uğur, "Umay şu yancılarını sustur."

Beril, "Yancı olmak bize uygun sizin gibi baş çomar ve kankaları olmaktansa." dedi gülerek.

Çağlar, "Uğur kaşınma kardeşim laf yiyorsun gel buraya." deyip Uğur'u yanına çekti.

Gratis'e girdiğimizde çantamı Uğur'a verdim ve kızlarla beraber mağazanın dört bir yanına dağıldık.

Bugün Uğur'un cebini yakacaktım!

Nemlendirici, el kremi ve biraz makyaj malzemesi, üç beş ıvır zıvır şeyler aldıktan sonra Uğur'un yanına gittim.

"Uğur şimdi kolunu aç şu rujları koluna şurup tonuna bakacağım."

Bedi, "Ruj kola mı sürülüyor."

Uğur, "Kol ne alaka."

"Renklerine bakacağım."

Bedi, "Üstünde var zaten rengi."

"Ayyh Bedii, Uğur aç kolunu."

Uğur kolunu açıp bana uzattı, "Kızım bak tanıdık biri falan görür rezil oluruz çabuk sür bak şunlara çıkıp gidelim şuradan."

"Ne rezil olacaksın normal bir şey bu."

Bedi, "Oha! Çağlar bu ne hal?"

Ada ve Çağlar yan yana bize yaklaşıyorlardı.

Yuh ama Ada çocuğa ne yapmışsın!

Çağlar, "Kandırıldım, beni makyaj mankeni olarak kullandı bu." deyip Ada'yı gösterdi.

Ada, "Abartmayın be çok da şey yapmadım yani."

Uğur, "Vallahi rezil olacağız, şunun yüzündeki makyajı çıkartın, şu kolumdaki şeyleri silin hadi."

Çağlar, "Niye rezil olalım oğlum."

Uğur, "Bunu yüzünden makyaj olan Çağlar mı diyor!"

Bedi, "Biri görse Çağlar olacak Çağlarcık neyse."

Çağların yüzündekileri Uğur'un da kolundakileri sildikten sonra alacaklarımı tamamladım.

Uğur, "Oha bu ne lan!"

Geldiğimizden beri telefonla uğraşan Alper kafasını kaldırıp şükür bir şey söyledi, "Ne bağırıyorsun lan millet bize bakıyor."

Uğur, "Oğlum bu ne milyon tane şey almış."

"Sen kaşındın Uğur ben anlamam alacaksın."

Uğur, "Of geç ödeyeyim şunları da kurtulalım şu kızlardan."

"Hadi gel kasaya."

Kasaya ilerledik ve elimdekileri görevliyle uzattım. Kadın aldıklarımın hepsini poşete koyup bana uzattı.

"Hanımefendi 483 tl 90 kuruş tuttu, Gratis kartınız varsa indirim uygulayabilirim."

Zor yutkunmakta olan Uğur yavaşça bana döndü, "Umay valla bana kalp vuracak, hem de senin yüzünden!"

Çantama, cüzdanıma baktım ama Gratis kartım yoktu.

"Maalesef Gratis kartım evde kalmış, Uğur hadi öde."

Uğur cebinden cüzdanını çıkartıp yavaş yavaş parayı kadına uzattı.

Ödeme işlemi bitince Gratis'ten çıkıp, hamburger yemeye gittik.

Alper, "Umay sende az değilsin haa." deyip güldü.

Çağlar, "Valla çocuğa bir fondöten 483 liraya mâl oldu."

Uğur, "Susun daha fazla duyarsam yüreğim kaldıramayacak."

Bedi, "Şaka maka 483 mü cidden?"

Uğur, "483 değil, 483 tl 90 kuruş." dediğinde gülmeye başladık.

"Uğur abartma sende." dediğimde Alper birine eliyle gel işareti yaptı çok geçmeden omuzlarından iki üç parmak aşağı da biten siyah saçlı, çiçek desenli çoğunlukla yeşil tonlarının hâkim olduğu mini elbise giymiş bir kız yanımıza geldi.

Önce Elif'e baktım, Elif'in tüm dikkati Alper'le kucaklaşan kızdaydı.

Beril, Sena, Ada'da Elif gibi kızı izliyordu.

Alper, "Kankamlar size doyum olmaz biz sinemaya gidiyoruz."

Sinemaya mı?

Baş başa mı?

Çağlar eliyle güle güle işareti yaptı.

Bedi, "Beyler bizde çıkalım artık şu alışveriş merkezinden."

Uğur, "Umay siz ne yapacaksınız?"

Kızlara baktım ama hepsi Alper'i izliyordu, "Biz buralardayız."

Uğur, "Tamam, hadi beyler." deyince Bedi ve Çağlar Uğur'un peşine takıldı. Alper'le kızda sinemaya gitti.

Herkes uzaklaşınca Elif, "Aramızda bir şey yok ama çok zoruma gitti."

Ada, "Hadi kalkın da bizde eve gidelim."

Beril, "Bize gidelim mi?"

Elif, "Ben eve gideceğim."

"Elif'lere gidelim."

Elif, "Yalnız kalmak istiyorum."

Sena, "Elif yapma ama böyle."

Elif, "Görüşürüz."

Sena, "Eve kadar bari seninle geleyim." Sena ve Elif aynı mahallede oturuyordu.

Elif, "Gel." dedi cılız bir sesle.

Sena eliyle haberleşiriz deyip Elif'in koluna girdi.

Alper Elif'in sevgisini hak etmiyorsun!

Hem de hiç!

İddia || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin