o n y e d i

6K 357 86
                                    

Beril, "Umay altıncı ders bitmek üzere ama hala Uğur benimle konuşmadı."

"Yedinci derse kadar demiştim kaşınıyor bu çocuklar."

Beril, "Hoca bize bakıyor." deyince birbirimizden uzaklaşıp tahtaya bakmaya başladık.

Sabahtan beri insan konuşmaz mı ya?

Elif beni dürtükleyip bir kâğıt uzattı.

'Alper hala niye benimle konuşmadı? Bugün konuşacağından emin misin?'

'Evet bugün konuşması gerekiyordu.' yazıp kâğıdı geri uzattım.

Çaprazımda oturan Alper'e baktım, göz ucuyla o da bana baktı.

Sessizce, "Bu teneffüs." dedi.

Dudaklarımı oynatıp "İnşallah." dedim.

Nihayetinde zil çaldı ve ilk hareketlenen Uğur oldu.

Uğur yanımıza yaklaşıp, "Sarı kafa bir kahve içelim mi?" dedi.

Sarı kafa ne ya!

Beril, "Bilmem ki, şimdi mi?"

Ada, "Neyi bilmiyorsun ki git işte."

Beril Ada'ya öldün sen bakışları atıp, "Tamam içelim." dedi ve yerinden kalkıp Uğur'la ilerlemeye başladılar.

Alper'de bir hareketlilik yoktu, utana çekine bize bakıyordu.

Bedi, "Alper sende Elif'e bir şey diyeceksin herhalde."

"Ee şey evet."

Elif, "Ne diyeceksin?"

"Şey ..." Çağlar Alper'in kolunu cimdikledi.

Alper kolunu ufalayarak, "Biz de mi kahve içmeye gitsek?"

Elif, "Pek gidesin yok galiba?"

Alper, "Yok değil de ..."

Elif'e sessizce "Utanıyor." dedim.

Alper birine kolay kolay sevgisini belli edemezdi, Uğur'dan da beterdi.

Elif, "Tamam gidelim." deyip yerinden kalktı, Alper'de yavaşça yerinden kalktı ve Elif'e eliyle buyur işareti yaptı.

Onlar da sınıftan çıkınca Bedi ve Çağlar'la bakışır olmuştuk.

Çağlar, "Şey ..."

"Ney Çağlar?"

Çağlar, "Ada bizde bir tost yemeye ki gitsek?"

What!

Ne!

Yuh!

Çüş!

Deve?

Çağlar!

Bizim Çağlar!

Ada'yla tost yemeye gitmek!

Çağlar ve Ada!

Aman Allah'ım!

Ada, "Ne!" diye çığlık attı resmen.

Çağlar, "Gelmek istemiyorsan ..."

Ada, "Gelmek istemiyor değil de şaşırdım bir an."

Çağlar, "Teneffüs bitmeden gitsek iyi olurdu."

Ada bir bize baktı bir de Çağlar'a.

Hepimizden onaylayan bakışlar almış olacak ki, "Gidelim o zaman." dedi.

Çağlar ve Ada uyumlu olurlardı aslında.

Ada ve Çağlar da sınıftan çıktığında Bedi tereddütle bize baktı.

Alelacele "Ben bir lavaboya gideyim." deyip koşar adımlarla sınıftan çıktı.

Bizde tabi peşinden güldük.

Ah Bedi!

Beni kardeşi gibi görüyordu, bizden olmazdı.

Ama Sena ve Bedi olurdu.

Gerçi Sena Bedi'ye karşı bir şeyler hissetse olurdu aslında.

Bedi Sena'ya karşı bir şey hissediyor mu onu da bilmiyordum ya neyse.

"Çağlar'a bak sen hiç böyle bir şey beklemiyordum."

Sena, "Aynen valla."

"Bedi'ye ne demeli?"

Sena, "Garip çocuk ya." dedi gülerek.

"Öyle biraz."

Sena, "Sen onu bunu bırak da diğer sınıfın kaloriferi yapıldı gittiler ama bu Mete denen çocuk niye gitmedi?"

Dün okul çıkışı mesaj yoluyla velilere B sınıfında tamirin bittiği bildirilmişti ve B sınıfındakiler bu sabah kendi sınıflarına geçmişti.

Sonunda Görkem'den kurtulmuştum.

Ama Mete hala bizim sınıftaydı.

Sena, "Kavga etti ya arkadaşlarıyla o yüzden olabilir."

"Aynen katılıyorum."

Masanın altından telefonumu çıkardım, mobil veriyi açtığımda bir sürü bildirim gelmeye başladı ve yine bilinmeyen bir numaradan mesaj gelmişti.

0544 *** ** **: Merhaba Mete ben

0544 *** ** **: Adımı bilmiyor olabilirsin

0544 *** ** **: Şu B sınıfından olan ama sınıfına gitmeyen çocuk

0544 *** ** **: Okul çıkışı beş dakikanı bana ayırır mısın?

Sena, "Umay daldın gittin telefona." deyip omzumu salladı.

"Mete."

Sena, "Ne olmuş Mete'ye?"

"Bana mesaj atmış."

Sena, "Ne yazmış?" deyip telefonuma uzandı.

Sena, "Ne alaka?"

"Bilmiyorum."

Sena, "Niye diye sor." deyip telefonu bana uzattı.

Ve arka sıradan kalkıp ön sıraya yani benim yanıma geldi.

Umay: Neden?

Hemen çevrim içi oldu.

0544 *** ** ** yazıyor ...

0544 *** ** **: Önemli bir konu hakkında sana birkaç şey söylemem gerek.

0544 *** ** **: Bana güvenmeyebilirsin

0544 *** ** **: İstersen arkadaşların da gelsin

0544 *** ** **: Hatta Uğur'da gelebilir

Sena, "Umay okul çıkışı zaten kurs var, kantinde falan konuşursunuz." dediğinde kararsızça yüzüne baktım.

Sena, "Hatta biz de ne olur ne olmaz uzaktan bakarız."

"Merak etmiyor değilim ama hiç istemiyorum."

Sena, "Kantin kamera dolu yanlış bir şey de yapamaz bence."

"Peki tamam diyorum o zaman."

Umay: Tamam

Umay: Ama sadece beş dakika

0544 *** ** **: Teşekkür ederim

0544 *** ** **: Kurstan önce konuşuruz olur mu?

Umay: Olur

Umay: Kantinde

0544 *** ** **: Tamam :)

İddia || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin