~DAVET HAZIRLIKLARI~

2.5K 95 5
                                    

"Yiğit koşş oğlum koşşş" Yiğit baktığım yere bakıp aynı benim gibi koca bir siktir çekince geçen gün  barda patakladığımız fakat şimdi bakteri gibi çoğalmış olan adamlar bize döndüler.

"Bugün bana sunduğun en güzel teklif portakal abimlere doğru koşşşşşşş."Yiğit'e abimlerin bu olaydan haberlerinin olmadığını söyleyecektim ki  bir de ne fark edeyim? Yiğit topuklayıp yolu yarılmış bilee. Spor ayakkabı ile olduğuma şükür edip peşinden koşmaya başladım. Tabi benim peşimde de bir ordu adam. Elimi sallasam ellisi de böylesi beni üzer beybisi.

Komedi tufanımı yarıda kesip nefes nefese yiğitin yanına yetiştim.

"Salak beni arkada bırakıp nereye gidiyorsun ya yakalayıp kafamı ısırsalar ne olacak o zaman." Yiğit gözlerini devirip kolumdan tutup beni ara sokağa soktu artık yanlış yollarda koşuyoruz. Yanlış yoldayız ama yol nasıl güzel....

Sen boş yapmaya devam edecek misin acaba?

Evet.

"Seni bu çeneyle tutsalarda bırakırlar kızım benim bebeksi yüzüme zarar gelmemesi önemli." arkama bakıp olduğum yerde kaldım. Regl olmanın da verdiği sinirle yiğit'in kafasına bir tane geçirdim.

"Senin yüzünden peşimizdeler biliyorsun demi ben bu mükemmel çenemle kurtulurum ama sen ne yaparsın bilmiyorum. O yüzden akıllı ol atmiyim seni ortalarına." Ellerimi belime koyup yiğit'e bön bön bakmaya başladım.

"Tamam tamam şaka yaptım. hadi koş geliyorlar, ikimizide tutup yuvarlayacaklar şimdi buradan." Yiğit'in telaşlı sesi bi tık beni de telaşlandırsa da yorulduğum için derin bir nefes çektim.

"Ayy yiğit ben çok yoruldum bi konuşsamıydık dinlerlerdi belki." sesler yükselince Tam arkama bakacakken bir sırta fırlattılmamla çığlık atmam bir oldu. Yiğit kendini Hulk sanıp beni sırtına almıştı. Benden daha hızlı koştuğu için ve yorgun olduğum için gayet huzurlu bir şekilde sırtına yerleştim. Sonuçta başımıza bu belayı yiğit bey açtı çeksin cezasını.

Kafenin önüne gelince yiğit beni tam bir poşet gibi yere fırlatınca ona delici bakışlar gönderdim. 50 kilo kızım ayol ne o 100 kilo bakışları. Tabikide çığlığıma abimler kafenin önüne dökülmüşlerdi bile.

10 kişilik ordu ve SARGIN cemiyeti karşılıklı dizilince arkadan kovboy müziği çalmaya başladı. Mert abim bizim barda dövdüğümüz adama bakarken aynı zamanda elini kemerine götürdü. Diğer adam eksik kalır mı o da aynı hızla elini kemerine attı. Soğuk rüzgar saçlarımı uçururken bir at sesi duydum. Gerçek kovboyun ateşler içinde giriş yaparken ben ağzım açık kim olduğunu anlamaya çalışıyordum veee Ateş SARGIN. Ve içimden kısa bir alt yazı geçti İşte Şimdi Sıçtık.

"Ne oluyor burada? Ateş abimin sorusu ile bütün bakışlar ben ve yiğit'in üzerine döndü.

" Valla biz bişe anlamdık bunlar bizi kovalamaya başladı." Kesin bişe anlamamışsındır elçin kesin. Yiğit bana en iyisi bu mu mesut bakışları atarlen bende ona özür dilerim hüsnü bakışlarımı gönderdim.

"Bak bak bak demek biz sizi kovalamaya başladık?bak bakalım şu kulağıma diş izleri tanıdık gelecek mi sana? " Adamın kulağına dikkatli bakınca morarmış olduğunu ve ön dişlerimin izlerinin çıktığını gördüm.

"Kusura bakmayın ama beyefendi ordan bakınca diş nüfus müdürlüğüne mi benziyorum, izine bakarak eşgal buliyim?" Sanki hiç suçum yokmuş gibi üstte çıkarken Yiğit bana işte bununla gurur duydum bakışı attı. Kendimi içten alkışlayıp savunmamı tebrik ettim.

"Abi diş nüfus müdürlüğü diye bir şey mi var ilk defa duyuyorum anasını satayım." Daha önce barda da görmediğim uzun kıvırcık sarı saçlı siyah gözlü çok kalıplı olmasa da zorlansa belki yiğit'e yumruk atar gibi duran oğlana baktım. Harbiden salaklarla uğraşıyoruz be. Arkadan gülme sesleri yükselince bende kendimi tutamadım ve itici gülümsememi yolladım.

YENİ HAYAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin