~HASTALIK~

925 59 2
                                    

"Yani söylemek istemiyorum ama getirdin bizi dağ başına götüm dondu yemin ederim." Bana bu kadar drama, bu kadar hüzün fazla geldiği için tabi ki de bu anın içine sıçırtacaktım.

Toprak abim kendini tutamayıp o beyaz gibi inci dişlerini göstererek gülümsedi." kızım şurada iki drama yapıyoruz, iki dert aktarıyoruz yaptığına bak ya!" kafamı kucağına çekip saçlarımı karıştırırken gerçekten hazırlıksız yakalanmıştım. " Sende bula bula beni mi seçtin bunları anlatacak. serseriyim diyorum oğlum ben anlasana." elinden kurtulup geçen gün Barış abi sayesinde fark ettiğim ense tikine üfledim. E bu işler karşılıklıydı aslan parçası. Eden bulur dünyası neticesinde.

Toprak abim benden kurtulup saatine baktı. " baya da geç olmuş. abimler de merak etmiştir şimdi ." Biranda tüylerim teker teker cımbızla çekilmiş gibi hissetim. "lan Topraaam sen haber vermedin mi abimlere! " Toprak abim yine o bebek gözlerini bana dikip minnoş minnoş baktı. Allah'ım sırf bu tatlılığı yüzünden ona kızamıyordum. Sürekli aynı kartını kullanıyordu. Ama bu sefer beni yıldıramayacaktı. "Bak sürekli bana sokakta kalmış kedi yavrusu gibi bakarak bütün işlerden sıyrılamazsın. O yüzden bu yaptığın hatayı kesinlikle ben üstlenmem haberin olsun. Ölmek için çok gencim ben" hem açılmam gereken bir aşkım var. daha evlenip onuz çocuk doğuracağım hayata atılacaktım.

"Tüh bu sefer yemedin, " deyip daha sonra yanına Bella gelen Edward Cullen edasıyla "neyse katlanacağız artık!" dedi. Duyduklarım doğru muydu? Bu şerefsiz masum suratının altına saklanıp beni kandırıyor muydu ? Üstelik bana neden yanına Bella gidince kusmuğunu zor tutan Edward ses tonu kullanmıştı. Bana bana kıvrımlı bokuna bunu nasıl yapardı?

"Yazıklar olsun gerçekten, beni sen de dahil hiçbiriniz hak etmiyorsunuz."

"şov yapma da kalk ! Ateş abim ikimizi de uçurtma gibi bu uçurumdan sallarken görürsün yazıklar olsunu. " Yine hiçbir suçum günahım yokken  bütün mesele  bana kalmıştı. Gerçekten bunu her seferinde nasıl başarıyordum bende bilmiyordum.

Daha fazla oyalanmadan ikimizde son model lüks şahinimize doğru yürüdük. " E bana hala daha şahinin ne iş olduğunu söylemedin. Senin gibi İstanbul beyefendisi birine hiç olmamış ." Toprak abim bana hiç bakmadan derin bir nefes çekti.

"Bunlar hep ön yargı heeep! benim küçüklükten beri bir şahinde adana merkez patlıyor herkes açıp bağıra bağıra sokaklarda dolaşmak tutkumdu." sesini kıssa da Nil ile birlikte dediğini duymuştum. Kerata benden bir şey saklayacağını sanıyordu ama ne kadar da yanılıyordu. Maşallah bende tilki gibi kulak vardı . Artık duyduğumuza göre bizim de Sultanlar sultanı Elçin Nehir SARGIN olup ona bu hazzı tattırmamız gerekecekti.

Muhteşem Yüzyıl Kösem izlediğimi belli etmemeliyim, belli etmemeliyim...

Yanlışın var Şazim  onlar replik yazarken benden örnek aldırlar haberin olsun .

"bu kadar yalvardığın için kabul ediyorum. hadi son ses kekoluk yapalım. " Toprak abim ilk başta bana ben mi yalvardım sepet kafalı bakışı atıp daha sonra kocaman gülüp arabaya atladı . Bende peşinden atladım. Bu sefil çocuğumu gerçekten fazlaca ihmal etmişlerdi. Yine de  içimden bir ses sen sus diye  o seni mutlu ediyor diyordu. . Sonuçta kekoluk benim de tek tutkumdu. 

"Vurucaz kırıcaz patlıyıcaz. Vurucaz kırıcaz patlıyıcaz.

Vurucaz kırıcaz bu maçıda alıcaz. Zıbıtta çıkka...

adana adana
adana merkez patlıyo herkes
şekeri atan kopmalık açıyo son ses
mugo valla digo(diyo) sigaramız enfes
boş kafayla yaptın lan ses kes

YENİ HAYAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin