"KAYNANA KAYNANA CADI GİBİ KAYNANA ALLAH VAR YUKARIDA BENİMLE OYNAMA OH OHHHHH" hem dans edip hem müziği bağırırken uyumlu olarak kalçamı öne atıp uzay'ın kalçasına vurdum. O da aynı şekilde benim kalçama vurdu.
"HAP KOYDUM HAP KOYDUM İÇİNE DE HAP KOYDUM KAYNANAMIN ADINI DA KUYRUKLU YILAN KOYDUM" Yiğit önüme diz çöküp anlına vurunca mert abimin hemen elime sıkıştırdığı 200 Tl yi yalayıp anlına yapıştırdım. Yiğit kusma hareketleri yapsa da tabiki de umursaamdan oynamaya devam ettim.
Tahmin ettiğiniz gibi ilk geldiğimizde herkes çok şaşırsada sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi herkes piste düştü. Aşırı yorulsam da çok eğlendiğim için hiç durmadan çalan müziklere ayak uydurmaya devam ettim.
Sırada ki müzik hızlı halay olunca ateş abim dışında bütün SARGIN'lar omuz omuza verip (Yiğit ve uzay'ın kravatlarını başlarına bağlandığını saymıyorum) halay çekmeye başladık.
Halay çekerken aynı zamanda sol yanımdaki uzay ve sağ yanımdaki yiğit ile düğüne gelenlere puan veriyorduk. Hatta tam şuanda damadın kız kardeşine sıra gelmişti. Sizinde tahmin edeceğiniz gibi taa kaf dağından kendini belli edecek simler ve puantiyeli abiyesiyle dehşet'ül vahşet olmuştu.
"Sizcede görümce cennet mahallesi pembeye benzememiş mi?" Beni duymaları için yüksek bir sesle cemiyetimize seslendim. Ve tam o sırada sadece benim başıma gelebilecek bir şey oldu.
Müzik kesildi.
Bütün herkes bağırdığım için bana döndü. Salonda derin bir sessizlik olunca ellerim havada olacakları beklemeye başladım.
2 ihitimal var;
1. Ve en yüksek İhtimal görümce beni dövebilir.
2. Ben daha fazla beklemeden burdan kaçabilirim.
Hiç aklımda olmayan o ihtimal gerçekleşti ve Necla abla gülmeye başladı. bu anı bekliyormuş gibi salondan gelin tarafından bir kaç kişi daha gülünce ortalık karıştı. Laf sokma felan derken En son pembe kılıklının gelin tarafından bir kızın saçına uçtuğuna şahit oldum.
Tabiki de ortalığı birbirine katıp necla ablaya yavru kedi bakışlarımı da yollayıp bizimkilerle birlikte salondan kaçtım.
"Ahahhahahahsh bu-hahahshsh-nu bile ka - ahahashsshhs - kaosa çevirdin ya haahahahah helal olsun sana." Mert abime gözlerimi devirip dil çıkardım. Hayır o öyle giyindiyse özgür düşüncelerimi dile getirdiysem benim suçum ne ki?
"Bugün de kaos dozumuzu aldık çok şükür." Sarp abim kafamı kendine çekip öpünce bende onun yanağını öptüm.
"Bir gün başımız çok pis yanacakmış gibi hissediyorum ama hadi hayırlısı." Doruk abimi diğerleri de onaylar şekilde mırıltılar çıkarınca bir anda içime bir sıkıntı düştü. Fazla mı abartmıştım. Belki bi tık. Ama çok değil amannn neyse rahatsız olan söyler değil mi canım?
" Hadi ben çok yoruldum eve gidip daha duş almam lazım. " Mert abimin kolunun altına girip kocaman gülümsedim oda anlımdan öpüp arabaya yürüdü.
Neredeyse 20 dakikalık bir yolculuktan sonra eve gelip güzel bir duş aldım. Saçlarımı tarayıp kurulamadan siyah tayttımı ve siyah kalın sweatimi giyindim. Bugün güzel ve yorucu bir gün olmuştu. Bugün ilk defa içimden geldiği gibi yapıp ateş abimin yanında uyuma kararı aldım. Çünkü niye almiyim. Biraz çekinsem de kapıyı tıklatıp içeri girdim. Abim de benim gibi duş almıştı çünkü anlına düşen ıslak saçlarından bunu anlamak zor değildi ayrıca gri eşofman ve siyah sweetiyle muhteşem edasıyla yatağa uzanmış bilgisayarıyla bir şeyler yapıyordu. Aman efendim düşündüğümüz şey olmasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYAT
ChickLitYıllar önce babamın yaptığı bokluk yüzünden 17 yılım heba oldu. Şimdi o boku temizlemek bana düştü. Ben kimiyim Nehir Elçin soy ismimden bende pek emin değilim. Üvey keltoynaktan kaçarken kendimi Gerçek ailemin kucağında buldum. Peki buna alıştım m...