"Deli olduğuna hepimiz hem fikiriz ama saatlerdir duvara bakıp sırıtman hiç hayrı alamet değil. üstelik sadece sende değil o dallama Mirel de senin gibi. Yoksa korktuğum şey mi oluyor arasına koyayım." Savaş hırsla kolumu sallayıp kulağımın dibinde yakınırken onu bile melek kılığında görüyordum. kolumu omuzumdan koparması şu an umurumda bile değildi çünkü tek düşündüğüm Asi aşkımın beni öpmüş olması gerçeğiydi. Savaş biraz daha ilgimi üzerine çekmek için kolumu salladığında dayanamayıp avucumun içi ile kafasına bir tane geçirdim. Neyse ki bu haşin halimi Asi aşkım göremezdi çünkü o Kuzey abimin yanına seminere gitmişti.
"Ya salak kolum koptu ne çekip duruyorsun." Savaş sonunda beni kendime getirmenin verdiği mutluluk ile piç piç gülümsedi.
"Çabuk bana o duvarda dans eden eşek gördüğünü falan söyle yoksa bu aklımda ki iğrenç düşünceler ben yaşayamam." Savaş'ın yüzüne masum masum bakıp dibine kadar yaklaştım.
"Sen kafanda kurmuşsun oğlum." Savaş tam ağzını açacaktı ki içeriye giren aile büyükleri ve Ateş abim ile bakışlarımız ona döndü.
Her seferinde dört ayak üstüne düşmekten zevkten dört köşe oluyordum.
Savaş'a götümü döndüğümde arkadan saçlarımı çekti. ben hamle yapmadan bir şak sesi duydum. Deniz abim gereken hamleyi yapmıştı.
Hakketmişti it.
"Bir daha bu kızın saçına dokunursan seni saçlarından balkondan aşağıya sallarım. Babaannemin takma dişleri gibi çakılırsın görürsün gününü." sinsi sinsi gülerken Deniz abim bana göz kırptı. bende elimi göğsüme iki kere vurup bromsun selamı çaktım. Bazen gerçekten on tane abi işe yarıyordu. mallarla uğraşmak zorunda kalmıyordum. Onun için bir sürü adamın vardı.
Ateş abim hızlı adımlar ile odaya girdi. Piknikten sonra dışarı çıkmayıp odada toplanmıştık. tabi benim küçük bir kaçamağım olmuştu ama haberleri yoktu. Ateş abimin ani girişi odadaki çoğu kişinin bakışını üzerine çekti.
"Elçin bir dakika gelir misin?" Ateş abimin önceden bana nasıl güzelim dediğini bilmesem şu anda Elçin demesine ayrıca sesinin bu kadar gergin çıkmasına bu kadar şaşırmazdım. Ama şu anda çok şaşırmıştım üstelik bu gerginlik aklıma hemen o fikri getirmişti.
Allah'ım yoksa fakir mi oluyorduk. bir de sınava hiç çalışmamıştım. Herhalde bu on kişiden en az biri beni sokaklarda koymazdı. Ama fakir olsak sadece bana söylemezdi değil mi?
Yoksa Asi ile aşkımızı mı fark etmişti. üzerime bir anda gelen gerginlik ile Ateş abimin yanına gitmek için ayaklandım.
pot kırmaya hiç hevesli olmadığım için onun söze girmesini bekleyecektim. Durduk yere Asi'yi ele verecek kadar mal değildim. Üstelik ikinci bir seçeneğimiz daha vardı. Fakir de oluyor olabilirdik.
"Bizim çocuklar arabayı hazırladı seni bir yere götüreceğim akşam saatlerinde hava serinler istersen üzerine bir hırka al." abim namus davası diye beni dağa çekip gelinlik giydirip 30 yerimden bıçaklayıp kendini öldürdü diye gösterip namusunu mu temizleyecekti yoksa.
Hayır hayır Ateşim yapmazdı.
konuşmalara kulak misafiri olan Toprak abim kendi hırkasını getirip üzerime giyindirdi. bir abimden bebek muamelesi görürken diğeri beni dağa kaldıracak diye korkuyordum.
Bence bende psikolojik sıkıntılar vardı.
"Hayırdır abi Elçin'e özel muamele mi yapıyorsun?" Doruk abim oradan atılınca Ateş abim ona çok sevecen bir bakış gönderdi. ve Doruk abim edebi bir uykuya dalacakmış gibi yüzü bembeyaz kesildi. harbiden korkmaya başlıyordum arasına koyayım. Üstelik Ateş abimin gerginliği herkese geçmiş gibi odada kimseden ses çıkmıyordu. Son kez odaya acılı bir bakış atıp gözlerimle vedalaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYAT
Romanzi rosa / ChickLitYıllar önce babamın yaptığı bokluk yüzünden 17 yılım heba oldu. Şimdi o boku temizlemek bana düştü. Ben kimiyim Nehir Elçin soy ismimden bende pek emin değilim. Üvey keltoynaktan kaçarken kendimi Gerçek ailemin kucağında buldum. Peki buna alıştım m...