~UYKUSUZ BİR GÜN ~

4.1K 158 124
                                    

Başıma giren sancı ile gözlerimi aralamak istedim. Ama başarılı olmadım çünkü birinin gözleriminin üzerinde oturduğunu düşünüyorum. İkinci denememi de yapıp bu sefer gözlerimi araladım. İlk olarak Beyaz bir tavan ile karşılaştım. Ne olduğunu hatırlamak için beynimi zorladım.

Merdivenlerden uçtun süpermen

Şazinin beni aydınlatması ile olanları bir bir hatırladım. Uzayın kırık yosması beni merdivenlerden fırlatmıştı. Ahh ismini hatırlamadığım yosma beni merdivenden atmanın hesabını çok pis vereceksin.

Başıma giren diğer keskin acı ile ineyip yüzümü buruştudum. Vücudumdaki bütün kaslarımdan dozer geçiyormuş gibi hissetmek hiç  hoş değil.

"Uyandı sonunda niye öyle beynine matkab giricek ldiya gibi tavana bakıyor ruhu mu çekildi acaba." Yiğit'in salak esprisini duyunca kendimi huzurlu hissettim. Daha önce hastanede uyandığım çok olmuştu. Ama ilk defa yanlız değildim.

"Saçma saçma konuşma. İyi misin birtanem ?" Ateş abimin sesi ile bakışlarımı ona çevirdim. Başımda boktan bir acı olsada hafif gülümsedim. Çünkü karşımda gördüğüm yüzler çökmüş gibiydi büyük ihtimalle uyumadan başımda beklemişlerdi. Bütün SARGIN cemiyeti tam olarak karşımda beni izliyordu.

Boğazımı temizledim ve  konuştum
"Öteki dünyaya gittim geldim." alıntı yaparak verdiğim cevap yüzlerini biraz gevşetti.

"İy iy formunda işte ben demedim mi oğlum Bu kız başımızda ki en güçlü SARGIN diye." Bakışlarımız Yiğit'e döndü

"Ne zman dedin ben kaçırdım." Sarp abinin cevabı üzerine Yiğit düşünür gibi kafasını kaldırdı.

"Allah Allah içimden dedim herhalde." Yiğit'in şapşallığı üzerindeydi her zaman olduğu gibi.

"Bize ne olduğunu anlat Nehir. Bulunduğun yerde kamera sadece düştüğün yeri çekmiş. Tam olarak ne oldu." tabiki de olanları onlara anlatmayacağım. Kafamda o yosma için güzel planlar kurmak varken neden kolayca okuldan gitmesine göz yumayım ki? Ateş abime dönüp tekrardan gülümsedim bu cevap onu küçük çıldırtabilir çünkü

" Öldüm Öldüm gözüm bir şey görmedi ne adamı gördü ne kimseyi gördü." Diğerleri videoyu hatırlayıp gülmeye başlayınca yaşlı tayfa ve ateş abim anlamamış gibi yüzüme baktı.

"Ne diyorsun birtanem? Kafanı vurunca beynin mi aktı acaba?" Ateş abimin zekasına aykırı bu sözcüğü gülmememizi arttırdı. Başımda ki ağrı yüzünden daha fazla zorlamadan kendimi durdurdum.

"Abi şaka yapıyor ya Kocası için acı biber yiyen kadın varya onun repliği bunlar hep." Mert abim kahkahası arasından zorla kurduğu cümle ile Ateş abimin kaşları iyi ce çattı. Sanırım bu bakış susmamızın zamanı geldiğini anlatan bakıştı.Gözlerim istemsizce Uzay' a kaydı gözlerinde hem pişmanlık hem hüzün vardı. Burada değilmiş gibi yere odaklanıp gitmişti. Büyük ihtimalle konuştuklarımızın hiçbirini duymamıştı.

"Nehir geçiştirmeden bi cevap versen iyi olacak."

"Ayağım kaydı ve düştüm. Sakarlık işte." Tam o anda uzay ile gözgöze geldik kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı. Yüzünde ki pişmanlıktan nasıl düştüğümü bildiğini anladım. Ona samimi bir gülüş gönderip ateş abime döndüm. İnanmamış gibi yüzüme bakıyordu ki çok haklıydı sakarım ama o kadar da değilim herhalde. Tam ağzını açmıştı ki Ali hoca içeriye girdi. Teşekkürler hayat teşekkürler.

"Uyandın demek küçük hanım. Kendini nasıl hissediyorsun?"Bok gibi.

" Yorgun"

"Normal büyük bir kaza atlattın." Yanımda yaklaşıp bir kaç hareket yaptırdı. Gözlerimi kontrol edip konuşmaya başladı.

YENİ HAYAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin