Merhabalaar
bölüme geçmeden önce yıldızı parlatmayı ve bool bol yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumlaaar 🦋
***
Yetemediğimi hissediyordum hiçbir şeye,hiç kimseye. Ait olamıyordum hiçbir yere. Tam yeniden ayağa kalkıyorum diyordum bir bakmışım yine en dipteyim...Bu hayatla aramda görünmez bir savaş var ve ne zaman yenecek olsam, sanki kader bana gülermiş gibi önüme binbir türlü engel çıkarıyordu.
Ne zaman nefes aldığımı hissedeceğim bilmiyordum fakat, ciğerlerime kadar o nefesi çekip yaşadığımı iliklerime kadar hissetmek istiyordum.
Ya ben bu dünyaya ait değildim ya da bu dünya bir tek bana acımasızdı...
Şimdiye kadar sevilmemiştim...
Çok özenmiştim. Fakat sanırım ki sevmemiştim de. Yahut biraz öyle zannettiklerimin sevgi olmadığını şimdi anlıyordum.
Gençlerin kalplerini saadetle dolduran sevgi perisi benim gönlümde hiçbir vakit bir hakikat şekline girmek lütfunu göstermemişti. Daima hayal şeklinde kalmıştı. Ben böyle oyalanmıştım. Hep hayaller hülyalar arkasından koşmuştum.Hep mevcut olmayan afetler için ağlamıştım. Bu hiçler için o kadar yorulmuştum ki aşkıda inkar edecek bir hâle gelmiştim...
Eylül'ün yardımı ile yeni odama sonunda yerleşmiştim. Oda şu zamana kadar gördüğüm en iyi oda olabilirdi. Evin en küçük odası olmasına rağmen gözümde asla öyle değildi.
Yanımda pek bir kıyafetim yoktu, en kısa zamanda dışarıya çıkıp birkaç parçada olsa bir şeyler almam lazımdı. Sonsuza kadar Eylül'ün benim için getirdiği kıyafetleri dönüşümlü olarak giyemezdim.
Hava kararmaya yüz tutmuşken oturduğum yataktan kalktım.
Pars halası ile salondaydı. Beni biraz olsun dinlenmem için odaya göndermişlerdi. Lakin ben odada yalnız oturmaktan oldukça sıkılmıştım.
Oturduğum yataktan kalkarak odadan çıktığımda aslında kendimi fazlasıyla gergin hissediyordum.
Yine ait olmadığım bir yerdeydim...
Yukarıya çıkan merdivenleri takip edip yukarıya çıktığımda evin holünde gözlerimi gezdirdim.
"Bir şeye mi bakmıştın?" Yerimde sıçrayarak yan tarafa döndüğümde bana merakla bakan genç yaşlarında duran kıza ufak bir tebessüm yolladım.
"Eylül oturma odasında mı?" Diye sorduğumda hafif bir çekinceyle, karşımda olan kız kaşlarını hafifçe çattı. Yanlış bir şey mi söylemiştim?
"Eylül Hanım, Pamir Bey ile oturma odasındalar." Hanım ve Bey kelimelerine baskı yaparak konuştuğunda üstünde pek durmayarak kısaca teşekür ettim.
Harekete geçeceğim sırada sorduğu sorusuyla ona bakmaya devam ettim.
Bakışlarındaki ifadeler çok rahatsız ediciydi. Bir an önce gitmek istiyordum.
"Sen Pars'ın yeni dadısısın değil mi? Gelde Pars neler sever neler sevmez neye alerjisi var onu anlatayım?" Sesinden kibir akarken boğazımı temizledim ve çenemi dikleştirdim.
"Biz Eylül ile konuştuk onları, güzel düşüncen için sağol." Gerçekten, Eylül anlatmıştı her şeyi her detayı ile.
Pars ne sever,ne sevmez neye alerjisi var her şeyi öğrenmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖYLÜ GÜZELİ
ChickLit"Küçüğüm..." Dedi parmaklarını yanağımda gezdirirken. Sesindeki şefkat öyle yoğundu ki bir an eridiğimi hissettim. "Seni hep koruyacağım, ruhunda yeni yaralar açılmasına izin vermeyeceğim." Harelerimi kaldırıp buruk bir tebessümle yüzüne baktım. "Se...