"Küçüğüm..." Dedi parmaklarını yanağımda gezdirirken. Sesindeki şefkat öyle yoğundu ki bir an eridiğimi hissettim.
"Seni hep koruyacağım, ruhunda yeni yaralar açılmasına izin vermeyeceğim." Harelerimi kaldırıp buruk bir tebessümle yüzüne baktım.
"Se...
umarım iyisinizdir, sınır geçmediği hâlde değerli birkaç kişinin hatırına bölüm atıyorum
hayalet okuyucu olarak devam edenlere asla hakkımı helal etmiyorum, bir iki nokta koymaktan aciz kalışlarınız beni sinirlendiriyor
neyse umarım hoşunuza giden dolu dolu bir bölüm olur
görüşlerinizi bekliyoruz,
iyi okumalar <3
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Masum kız çok mu aptaldı yoksa çok mu seviyordu bilinmezdi,fakat yapacak çok şeyi vardı. İşe kendini sevmekle başlamalıydı.
Güven denen neydi? Sevgiyle aynı şey miydi yoksa tutunmak istenilen umut kırıntısı mı? Yapılacak çok şeyi varken insan hâlâ aklındakilerle konuşmaya devam eder miydi?
"Ay eğer bunu almazsan şurdan şuraya gitmem Şura! Aha bak oturdum buraya,hıh." Eylül trip atarcasına başını başka yöne çevirdiğinde Serra ile birbirimize bakıp onun bu hâline kıkırdadık.
"Ama Eylül biliyorsun buna benzer bir elbise aldık neden yeniden bir tane daha alıp boşuna para harcayalım ki?" Dediğimde, Eylül 'hıh' çekerek oturduğu yerden kalktı ve elbiseyi yerine asarak mağazanın çıkışına doğru yürüdü.
"Acaba bunun regl günü falan mı?" Serra kulağıma doğru fısıldarken dudağımı büzdüm.
"Bir ihtimal, olabilir." Diye onu onaylarken Eylül bize doğru dönerek,
"Sizi duyuyorum!" Dedi...
Bu kız kesinlikle özel günündeydi. Sabahtan beri canımızı okumuş o mağaza bu mağaza bizi sürüklemişti. Bolca para harcamış ona engel olmaya çalıştığınızda,"Abim ve babam boşuna mı çalışıyor tâbiiki harcayacağım." Diyerek her şeyden çifter çifter almıştı.
Birlikte alışveriş merkezinden çıkarken bizi bekleyen araca binmiştik.
"Ay bu arada oturunca bi yorulduğumu anladım." Eylül bacaklarını uzatıp romatizması azmış neneler gibi söylenirken,"Ee hani birkaç mağazaya daha girmeliydik? Şimdi mi saksın düştü Eylül Hanım?" Serra kinayeyle konuştuğunda Eylül ona ters bir bakış attı.
