24|Sarhoş

25K 1K 201
                                    

Selaamlar fındıklı lokumlarım,

umarım iyisinizdir, uzun zaman oldu biraz :) okullar açıldı mâlum buraya ayıracak vakit bulamıyorum

neyse umarım hoşunuza giden dolu dolu bir bölüm olur

görüşlerinizi bekliyoruz,

iyi okumalar <3

***

İnsanı güçlendiren tek şey hatalarıydı...

Bir insan hatalarından ders almadıktan sonra her zaman yenilmeye mahkum olurdu.

Hayatta seni üzen, seni kıran herkes aslında seni daha da güçlü biri haline getiriyordu ama sen o kadar yıpratıyordun ki kendini, bir türlü göremiyordun.

Hayatından çıkan her insan sana yeni bir şey öğretiyor; kimseye körü körüne bağlanmaman gerektiğini öğretiyor mesela,sonra kimin ardından gözyaşı dökersen dök gidenin bir daha geri gelmeyeceğini, sevdiğin herkesin seni sevmeyeceğini öğretiyor.

İnsan hayatında olup bitenlere oturup üzülmek yerine çıkarabileceği dersleri düşünse, gidenlerin aslında seni ne kadar güçlü biri yaptıklarını fark etse, acılarına gülmeyi dik durabilmeyi öğrense belki yaşam daha çekilir bir hâl alırdı..

Tam o sırada odanın kapısı çaldı,hızlıca oturduğum yerden kalktım ve kapıyı açtım.

"Kimdi o kadın!" Diye sordum direkt.

Kim olduğunu öğrenmek benim en doğal hakkımdı!

Pamir şaşkın şaşkın yüzüme bakarken elimi belime yerleştirip ciddi ifademi takındım.

"Şura, neden beni beklemedim güzelim." Saf saf konuştuğunda kaşlarımı çattım, birde utanmadan soruyordu.

"Sen meşgul ve beni unutmuş görünüyordun o yüzden çıktım geldim." Dedim sinirimi belli eden bir sesle. Pamir,dediklerimi anlamamış bir ifadeyle yüzüme bakarken derin bir nefes çektim ve sorumu yeniledim,"O kadın kimdi?"

"Güzelim, bence özel olarak konuşalım." Dediğinde arkamı dönerek bizi izleyen hala-yeğene baktım.

Eylül muznur bir şekilde bizi izlerken Pars yavrum saf saf bakınıyordu.

"İyi tamam." Diye fısıldarken, Pamir beni çekiştirerek kendi odasına soktu.

Ben kollarımı göğsümde kovuşturarak ifademi bozmadan açıklama bekledim.

"Begüm hanımdan mı bahsediyorsun sen?" Diyerek konuşmaya başladığından,"Adını nereden bileyim ben. Sarı saçları olan kadından bahsediyorum, şu sohbetine doyum olmayan." Dedim direkt. Sesimdeki kıskançlık öyle fazlaydı ki buna engel olamıyordum. İlk defa bu denli kanımın kaynadığını hissediyordum.

"Babamın şirketinde Ar-ge departmanında çalışıyor. Görünce selam vermek istemiş yavrum. Konu ilerleyince bir an zaman kavramını unutmuşum, özür dilerim." Eğilerek yanaklarımı avuçları arasına aldığında o tatlı ifademi takınmamaya gayret ettim.

'Yavrum',ince çizgimdi vesselam...

"Bu beni, o soğukta bekletmenin üstünü örtecek bir sebep değil." Yanaklarım büzük olduğu için sesim boğuk çıkarken kendimi geri çekmeye çalıştım.

KÖYLÜ GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin