Selaamlar fındıklı lokumlarım,
umarım iyisinizdir, yine uzun zaman oldu :) nedense ben hikayelerimin 20 küsür bölümlerine gelince bi takılıyorum ilham perilerim ölüyor yeni perilerim canlanıyor
neyseki bu hafta elimde iki bölüm var eğer sınırı geçersek Cumartesi gecesi minik ateşli bölümümüz huzurunuza çıkar eheheh
umarım hoşunuza giden bir bölüm olur
görüşlerinizi bekliyoruz,
iyi okumalar <3
***
Bazen sıkı sıkı tutunman gerekmezdi, orada olduğunu bilirdin ve sadece dokunarak, hissederek bile dengede kalabilirdin...
Bir var olurdun bir yok olurdun, bütün dengen bozulurdu. Yine dengeni bulurdun belki ama eskisi gibi olamazdın. Bir tuğla hep eksik kalırdı.
Elbette bu sana ihtiyacım var demek değildi.
Ama şuan, bugün, burada, seni seviyorum. Buna mecbur olduğum için değil, beni sevmediğini söylediğin için değil, gidecek başka bir yer, sevecek başka biri olmadığı için değil; sen olduğun için seviyorum...
Bu ne biliyor musun? Bu hayatı boyunca zamanın boşa geçmesiyle savaşmış bir kadının, aylardır tek bir günü özlemesi. Her gün, o günün tekrar yaşanacağına inanması, beklemesi...
Hızlı geçiyordu zaman.
Duygular değişiyordu, insanlar değişiyordu, durumlar değişiyordu ve hatta hayaller bile değişiyordu.
Yarın kimsenin umurunda değildi. Ağaçların, mevsimlerin, kuşların bile umurunda değildi...
Gözlerimi yoğunca vuran baş ağrısıyla aralarken görüşüm fazla net değildi. Nerede olduğumu idrak etmek adına kirpiklerimi birkaç kez kırpıştırdım. Pek yumuşak olmayan bir şeyin üstünde gibiydim sanki. Birde nefes alıyor gibiydi.
"Günaydın uykucu.." Pamir'in sesini işitirken başımı hafifçe kaldırdım. Olanlar birbir zihnime vururken gözlerim netliğini kazandı. Onun göğsünde yatıyordum ve o başını eğmiş bir şekilde, dikkatle bana bakıyordu.
"Günaydın,saat kaç?" Diye sordum gözlerimi ovuşturarak.
"Sanırım dokuz buçuğu geçiyordu ama dert etme biraz daha kollarımda yatabilirsin." Gülerek konuştuğunda bende gülümsedim.
"Bende isterdim fakat kalksak daha iyi olur." Dediğimde eğilerek alnıma bir öpücük kondurdu.
"Acelemiz yok bırak biraz daha vakit geçirelim." Parmakları usulca yanaklarıma doğru kayarken akışa bıraktım. Onunla vakit geçirmek güzeldi.
"Tamam geçirelim." Dediğimde parmakları dudağıma doğru kaydı.
"Dudağın...yara olmuş." Alt dudağımı okşarken bende meraka kapıldım, nasıl görünüyordum? Eminim ki orman kaçkınları gibi gözüküyordum.
"Bakmak istiyorum." Dediğimde, başını olumsuzca salladı,"Sonra..."
"Ama merak ediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖYLÜ GÜZELİ
ChickLit"Küçüğüm..." Dedi parmaklarını yanağımda gezdirirken. Sesindeki şefkat öyle yoğundu ki bir an eridiğimi hissettim. "Seni hep koruyacağım, ruhunda yeni yaralar açılmasına izin vermeyeceğim." Harelerimi kaldırıp buruk bir tebessümle yüzüne baktım. "Se...