19|Şans

25.5K 1.4K 393
                                    

Selaaamlar benim biricik ballı lokumlarım,

umarım iyisinizdir diyerek atılıyorum ortaya,

ayy bu arada şimdiden bayramınız mübarek olsun benim güzelleeriiim muaah,muaah 👀

bölüme geçmeden önce yıldızı parlatmayı unutmayın

iyi okumalaar 🧚🏻‍♀️💜

***

Gerçekten edilemeyen vedalar vardı.

Bitmesi zor olan anlar, nefesi buz gibi kesen anılar vardı. Saatlerin geçmediği günler, geçecek diye tekrar ettiğin acılar, hâlâ var olduğunu, bir yerde yaşadığını bilmenin rahatlığı vardı.

Dolu dolu özlem ve hiçbir şeye faydası olmayan bir istek vardı.

Varda vardı, bu buz gibi olan mevsim de. İstesekte istemesekte akacaktı zaman. İstesekte istemesekte geçecekti, yeniden açacaktık gözlerimizi başka bir Dünya'ya.

Geçen bu zor saniyeler,dakikalar, saatler, hatta ilerde haftalar,aylar,yıllar bir şekilde bizi tozlu raflarda bırakıcaktı...

Karşımda oturan adam dikkatle yüzüme bakarken ben nefesin nereden alındığını unutmuş vaziyetteydim.

Söyledikleri...

Şaka olmalıydı...

"Sen benim aklımı karıştırıyorsun ; aklımı bulmak için içtim..." Demişti değil mi?

"A-anlamadım?" Diye mırıldandım şaşkınlığımı çok net hissettiren sesimle.

Boğazını temizleyerek oturduğu yerde dikleşti ve gözlerini tam olarak gözlerime dikti. Bakışlarındaki yoğunluk kendini belli ediyordu.

Bunu asla saklamıyordu.

"Bunda anlaşılmayacak bir şey yok güzelim, tâbii daha açık olmamı istiyorsan olayım ; senden hoşlanıyorum." Sesindeki netliği hissederken kalp atışlarımın hızlandığını hissettim.

"Şaka yapıyor olmalısınız, ya da hâlâ ayılamadınız b-ben size bir kahve daha yapayım." Oturduğum yerden panikle kalktığımda bileğimi sarılan eliyle gözlerimi bir anlığına yumdum.

Olmamalıydı. Olmamalıydık.

Bunu yapmamalıydı.

Tüm olanlar rüya olmalıydı.

"Bırakın lütfen." Bileğimi kurtarmaya çalıştığımda elini çekti. Elleri bu sefer omuzlarımı bulurken bedenimi, bedenine doğru çevirdi.

"Ne o,korkuyor musun? Benden mi korkuyorsun yoksa sevmek ve sevilmekten mi?" Yüzündeki aptal sırıtış sinirlerime dokunurken kaşlarımı çattım.

"İkiside değil, hem sizden ne diye korkacakmışım ben?" Diye asabiyetle söylendim.

"O zaman şöyle düzelteyim, çekiniyor olabilir misin?"

"Ben gitmek istiyorum bırakır mısınız?" Kıskaçları arasından kurtulmaya çalıştığımda belini hafifçe kırarak yüzüme doğru eğildi.

"Sen kesinlikle çekiniyorsun ama buna gerek yok, seni yemem." Mırıltılı sesiyle nefesimi tuttum. Gözleri gözlerime derince bakarken yutkundum.

KÖYLÜ GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin