بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِKeyifli okumalar oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Kalbimde garip bir sızı vardı. Bora'nın evimize geldiği ilk gün düşmemem için beni tutmasına kızmış ardından Bora'nın söylediği sözlerle sadece ' Haklısın' deyip kestirip atmıştım. O sözler bugün söylenmiş gibi zihnimde dönüp duruyordu. Anlamış gibi başımı göğsünden kaldırıp yüzüne bakmamı sağladı.
"Sen ne düşünüyorsun öyle?"
Yalan söylemek olmazdı dilim alışık değildi olmasındı da zaten. "Hani bize geldiğin o gün düşmemem için beni tutmuştun, evde de ben kızmıştım ya sana..."
"Eeee ne olmuş ki o gün?"
Sözleri zihnimi meşgul ederken beni hangi ara beni sevmiş olduğu da ayrı bir soru işaretiydi bende. 'Türkiye'de o kadar kız varken sana bakacağımı mı sandın yani? Çok komiksin...' Bana bunları söylemişti, bir gün sonra ise benimle evlenmek istemesi aklımı fazlasıyla kurcalıyordu. Ben de biraz ileri gitmiştim kabul ediyorum fakat bana haram olan birinin en ufak dokunuşuna bile tahammülüm yoktu. Kendime bu konuda engel olamıyordum. Her şey üst üste gelmiş içimdeki siniri ona boşaltmıştım galiba. Suçluluk hissiyle tek kaşını kaldıran adama döndü bakışlarım.
" Hani bana demiştin ya Türkiye'de o kadar kız varken sana bakacağımı mı sandın diye, işte bu sözü söyleyip ardından bana talip olman ve şimdi beni sevdiğini söylemeni anlayamıyorum. Hangi ara sevdin beni? Beni tanımıyorsun bile?"
Gözlerini üzerimden ayırmadan çarpık şekilde gülümsedi. "Ne deseydim, bana sapıkmışım gibi davrandın sanki sana dokunmak için firsat kolluyormuşum gibiydi sözlerin. Ben de seni kızdırmak için öyle dedim. Seni sevdiğim konusuna gelince..."
Hata yapmıştım ama bazen dayanamadığımız zamanlar oluyordu. Bora o zamanlardan birine denk gelmişti. Utandım, başımı eğdiğimde parmakları çenemi kavrayıp, "Yüzüme bak." dedi yumuşak bir tonda.
Gözlerine baktığımda perdeden içerideki sızan ışık hafifçe yüzüne vuruyor yeşil gözleri parlıyordu. "Seni gördüğüm ilk anda inşAllah bu kız halamın kızıdır diye geçirdim içimden. Sonra dedim ki bu kız kim olursa olsun kalbine girmem lazım. Bilmiyorum, daha önce hiçbir kıza böyle hisler beslememiştim, kimse beni senin gibi etkilememişti. Kudüs'e gelmeden önce seni araştırdım, herkes hakkında iyi şeyler söylüyordu seni görmek ne kaybettirir ki bana dedim. Aslında kendi içimde oraya gitmek hep vardı ve senin o hırçın hallerin beni kendine çekti."
Kocaman olan gözlerimle ona baktım. "Şaka mı yapıyorsun? Hırçın hallerim etkiledi seni yani, gerçekten garipsin. Hem diyelim ki karşındaki kız halanın kızı değil yine de Filistinli bir kızla evlenmek ister miydin?"
Çarpık şekilde gülümsedi, kıvırcık saçlarımı hafifçe okşayıp burnunu burnuma dayadı. "Evlenirdim, Filistinli olması umurumda olmazdı. Ben insanları ırklarına göre ayırmam önemli olan bana uygun olması."
"Ben... Yani biz uygun muyuz birbirimize?"
Garip sözcükler dilimin ucunda kıvranarak çıkmış geleceğimdeki bilinmezlik yakıyordu canımı. "Allah bizi uygun görmüş ki evlenmek nasip oldu. Meryem, biliyorum evliliğimizin sahte olmayacağı için, eşin olduğum için yanımda duruyorsun kalbimi kırmıyorsun yoksa sen acayip zor bir kızsın."
"Ben mi zorum? Ne yaptım ki sana abarttın iyice ha."
Hafif bir kahkaha attıktan sonra saçlarımla oynamaya devam etti. "Zor mu? Hem de nasıl zorsun, fazla ketumsun çok yoruyorsun beni. Dindar olmasan beni yataktan atardın eminim ama şükür ki duruldun. Haram bir evlilik yaşamak istemiyorsun, bu yüzden suskunsun, buyüzden evliliği kabullenmeye zorluyorsun kendini. Meryem, kendine bunu yapma senin üzülmeni istemiyorum. Yarın hastaneye gidelim benim için de gerekli testler yapılsın böbreğim uyarsa rahata erersin benim de aklım sende kalmaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİLİSTİNLİ MÜCAHİDE (TAMAMLANDI)
General FictionKudüs bizim için neyi ifade eder? Kudüs bizim neyimizdir? Kudüs ilk kıblemiz olduğu için mi değerlidir yoksa isra ve miraç mucizesine şahit olduğundan mı kutsaldır? Kudüs neden bütün insanların meselesidir, neden müslümanlar fazlasıyla benimsemişti...