Keyifli okumalar oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Avuçlarımda dualar gözlerimde yaşlarla gelmiştim kuaföre. Benimle birlikte gelen ninem, bahar yengem ve kızlar beni sakinleştirip isteğimi yerine getireceklerdi. Kıyacaktım saçlarıma, dökülmelerine dayanamazdım. Onlardan tamamen kurtulacak, her gün dökülmelerini görmenin acısıyla karşılaşmayacaktım. Bundan sonra aynalara küsecek olsam da saçlarımı kestirmeye karar verdim. Çalışan kız yanımıza vardığında önce saçlarımı kısaltacağını sonra saç tıraşı makinesini kullanacağını söyledi.
Saçlarım azar azar kesilirken ben yaşlarımı içime akıtıyordum. Ağlamamak için kendimi zorluyordum. Esma aynanın karşısına laptopu bırakıp açtığında ne yapacağına anlam veremedim. Sormama izin vermeden sus işareti yaptıktan sonra biraz bekledi ve önümden çekildi. Karşımda yeşil gözleri bulacağımı düşünememiştim. Bora şişmiş gözleriyle yeni uyanmış gibi görünüyordu. Tabi ya orayla aramızda saat farkı vardı. Bizim için öğleden sonraydı onlar için ise sabahın erken saatleri olmalıydı. Yeni uyanmış olmalıydı, bana gülümseyip acımı uzaklaştırmak ister gibi neşeli bir sesle konuştu.
" Meryem nasılsın bakalım, duydum ki ağlamışsın bak gelirim oraya kızarım sana, ağlamak üzülmek yok döneceğim ben ama."
Olayı şakaya vurmaya çalıştığını biliyordum, içimden gelmese de gülümsedim ama gözlerim ağlamaya yüz tutmuştu bile. Saçlarım kesilirken Bora bana güzel olduğum gerçeğini haykırıp kalbinden geçenleri sıraladı. Ne annesinin ne babannesinin yanımızda oluşu onu utandırmamıştı. Esma ve Büşra kardeş edasıyla bana destek oluyorken Bora konuşmasıyla beni rahatlatıyordu.
Güçlü olduğumu iyileşeceğimi ve vatanımı kurtaracağımı söyleyerek beni bunları atlatacağıma inandırıyordu. Artık saçlarıma elveda demenin vakti gelmişti. Çalışan kız makineyi eline aldığında gözlerimi ekrandan ayırıp aynaya baktım. Bir erkeğin saçı gibi kısalmıştı nerdeyse ve birazdan hepsi tamamen girecekti. Yüzüme bakma isteğim solup giderken ekrana baktım. Çirkinleşecektim belki de, Bora beni böyle de sever miydi? Ben bile kendime bakamazken o bu halime nasıl dayanacaktı?
Yeşil hareleri dolan adam, saçlarım tıraş olmaya başladığında eline aldığı anlam veremediğim şeyi saçlarına götürdü ve orada gezdirdi her neyse o? Elindekini saçlarında gezdirdiğinde onun saç tıraşı makinesi olduğunu fark ettim. Elimle ağzımı kapattığımda ağlamam hıçkırıklarla karışık bir halde çıkmaya başladı. Bora mesafelere inat benim gibi saçlarını sıfıra vuruyordu.
Benden dökülen her telde onun da gözlerinden yaşlar o güzel saçları ben üzülmeyeyim diye kesiliyordu. Tıraş makinesi sesleri çoğaldığında etrafıma baktım. Zehra ninem, Bahar yengem ve Esma da saçlarını benimki gibi kestiriyordu. Büşra ise kestirmeye hazırlanıyordu. Kendimi zorla toplayıp dudaklarımı acıyla araladım.
" Ben sizi hak edecek ne yaptım?"
Sustum, bakışlarım güneşten bir parça saklıymış gibi duran sapsarı saçlarıyla Büşra'ya döndü. Daha yaşı 14'dü kıyamazdım ona okula gidiyordu Esma gibi tesettürlü değildi. " Büşra ne olur saçlarına kıyma. Sen okula gidiyorsun, kimse benim için seninle alay etmesin. Kendimi daha kötü hissederim."
Hafifçe gülümsedi elimi tuttu. "Yengem üzülme sen, biraz kısaltacağım korkma ve ağlama ne olur. Hepimiz seni çok seviyoruz. Seni böyle görmeye dayanamıyoruz."
Çalışan kız, kalan çok kısa saçlarımı tıraş bıçağını dikkatle kafa derime değdirdi ve saçlarım tamamen yok oldu. Aynaya döndüm ve kendime baktım. Ellerimi başıma götürdüm tek bir tel bile kalmamıştı, kafa derim dışında bir şey yoktu artık. Kesilirken canım yanmamıştı biraz kaşınmış ve rahatsız etmişti o kadar. Artık evde tek bile kalsam başımdaki örtüyü çıkartıp kendime bakmayacak aynaları düşman bilecektim. Dayanmalıydım, kendimi toplamalıydım düşünecelerim yanlıştı belki ama her zorluğu atlatacak bir yüreğe sahipti bedenim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİLİSTİNLİ MÜCAHİDE (TAMAMLANDI)
General FictionKudüs bizim için neyi ifade eder? Kudüs bizim neyimizdir? Kudüs ilk kıblemiz olduğu için mi değerlidir yoksa isra ve miraç mucizesine şahit olduğundan mı kutsaldır? Kudüs neden bütün insanların meselesidir, neden müslümanlar fazlasıyla benimsemişti...