33.BÖLÜM: Öldür Beni

146 20 42
                                    


Keyifli okumalar oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

❤️❤️❤️


Yanağıma kondurulan öpücükle gülümseyip başımı hafifçe çevirdim. Bora çoktan kollarını karnımda birleştirmiş yapmaya çalıştığım kahveye büyük ölçüde mani olduyordu.

"Canım bıraksan da kahveleri yapsam üstüme dökülsün istemezsin değil mi?"

Elleri karnımdan kalkıp saçlarımda gezinmeye başladığında bu adamdan kurtuluşum olmadığını anladım hem kahve istiyordu hem yapmama izin vermiyordu. "İster miyim hiç sana kıyar mıyım gülüm sadece özlüyorum seni işte."

"Aman Bora abartma zaten hep yan yanayız sanki ayrı kaldığımız var."

Kahvenin köpüğünü alıp kaynayınca fincanlara döktüm. Sonunda hazırdı, bir kahve keyfi yapmak iyi olacaktı. "Mücahidem ben seni yanımdayken bile özlüyorum. Hem istemede ayrı yerlerdeydik Yiğit'in düğününde de ayrıldık bırak biraz seveyim karımı ya."

Dudağımı büküp tepside duran fincanların yanına su ekleyip salona doğru adımladım. Pek belli etmesem de kızgındım aslında ona, hani ufak bir tatile gidecektik tabi araya Yiğit ve Sevde'nin düğünü ardından Arda ve Atiye'nin isteme ve nişanı girince bizim tatil de yalan olmuştu. Koltuğa oturup kahvemi yudumlarken Bora da ardımdan gelip yanıma oturdu. Benim gibi kahvesini yudumlamaya başladı. Bana kenardan kenardan bakıyor pis pis sırıtıyordu kesin bir şey söyleyecekti ya da aklından başka şeyler geçiyordu. Kahvelerimizi içerken tek kelime konuşmadık tepsiye alıp makineye attıktan sonra odama geçmek için merdivenlerden çıkmaya başladım. Bora da ardımdan geliyordu fazlasıyla yorgundum ve saat geç olmaya başlamıştı kahve uykumu açsa da duş alıp uyumak istiyordum. Odaya varıp dolaptan kıyafetlerimi seçip yatağın üzerine attım bornozu elime aldığımda Bora önümde durdu.

"Nereye güzelim bensiz duşa mı giriyorsun sen çok ayıp bak?"

Kaşlarımı çatıp gözlerimi devirdim geçmek istedim lakin yine izin vermedi. " Bana bak Bora zaten kızgınım sana çekil önümden hiç çekemem şimdi senin isteklerini."

Ne yapayım sinirlerim bozulmuştu bir yerden çıkıyordu işte. Bora ise benim tersime gülümsüyordu şimdi çakacağım ağzının üstüne o olacak.

"Sırıtıp durma sinir oldum hem ne oluyor sana hayırdır?"

Önümden çekilip komodinin çekmecesini açıp içinden bir zarf çıkarttı. Hâlâ gülümsüyordu ne oluyordu bu adama böyle ya? Yanıma gelip zarfı uzattığında, "Bu ne ki ne var bunda?" diye sordum.

"Aç da gör bakalım ne varmış? Belki karın ağrına da iyi gelir."

Aman ya adam bildiğin kızdığım şeyi biliyor bana söylemiyordu aferin sana Meryem hemen de kendini belli et. Neyse deyip zarfın kenarını yırtıp açtım içinden çıkan kağıtlara baktığımda havaya kalkan kaşlarımla salak salak sırıtmaya başladım unutmamıştı bana sürpriz yapmıştı. Elimde duran uçak biletlerine baktım Morocco ismiyle gülümsedim yani Fas'a gidiyorduk Marakeş'e uçak biletimiz vardı. Bora'nın eline aldığı telefona bakarak boğazını temizleyip konuşmaya başlamasıyla bakışlarımı ona çevirdim. İnternetten bir şeylere bakıyordu ve benim de bir şeyler öğrenmemi fazlasıyla istiyordu.

"Fas bir Kuzey Afrika ülkesidir. Başkenti Rabat ve en büyük şehri de Kazablanka'dır. Mağrip ülkelerinden biri olan Fas'ın, Atlantik Okyanusu'dan Cebelitarık Boğazı'nı çevreleyip Akdeniz'de son bulan uzun bir sahil şeridi vardır. Doğuda Cezayir, kuzeyde İspanya (boğaz boyunca denizden bir sınır ve Ceuta ile Melilla adlarında iki küçük özerk şehir), güneyde ise Moritanya ile komşudur. Aynı zamanda ülke, Batı Sahra adı verilen bölgede, 1975'te koloni ülkesi İspanya tarafından terk edildikten sonra hak iddia etmiş ve günümüzde de bölgenin üçte ikisini fiilen yönetmektedir."

FİLİSTİNLİ MÜCAHİDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin