24. BÖLÜM: Sohbet

262 33 26
                                    


Selamun aleyküm mücahide sevenler, uzun zaman oldu ve çok şükür döndüm. Yazmayı, o güzel mesajlarınızı, yorumlarınızı görmeyi ve en çok da sizi çok özledim.

Keyifli okumalar oy ve yorumlarınızı bekliyorum

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

Meryem'den

Hayat bir şekilde sürüp giderken, tam iyileştim her şey düzüne giriyor dediğim anda yine hayatım tepetaklak oldu. Ne olduğunu asla hatırlamıyordum, nişanımızın olduğu günün sonlarında üst katta ne olduğunu nasıl düştüğümü bilmiyorum. Sadece düştüğüm an değil ondan öncesi de beynimden silinip gitmişti. Ne kadar kendimi zorlasam da olmuyordu.

Bora'ya onu istediğimi söylediğimi ise asla hatırlamıyorum hatta bunu nasıl söyledim onu da bilmiyorum. Başım ağrırken hastanede bir gece kalıp eve döndük. Bir müddet yatıp kendime gelmem gerektiğini düşünüp dayımın evine gelmiştik. Annem baş ucumda duruyor açtığı Kuran-ı okuyordu. Başımda şişlik vardı artık nasıl yuvarlandıysam? Kardeşlerim sevdiklerim herkes yanıma gelip geçmiş olsun demişti.

Annemi çok özlemiş kokusuna doymamış olsam da bir kaç gün içinde gidecekti. Yakında okullar da açılıyordu kendimi toplamam yeni eğitim yılında stresten uzak bir şekilde iyi sonuçlar almaya çalışmalıydım. Düştüğümü duyan İsra ve Atiye yanıma geleceklerini söylediler. Onları bekliyordum ve sonunda kapı açıldığında Esma'nın yanında can arkadaşlarım vardı. İkisi de yanıma gelip bana destek oldular annem de Kur-an okumayı bitirmişti. Kızlarla yalnız kalmamız adına odadan çıkıp bizi yalnız bıraktılar. İsra elimi tutup sıvazladı, benim için endişelenmeleri bana değer verdiklerini gösteriyordu. Dudakları aralanırken korktuğu da belli oluyordu.

"Ya Meryem acayip korktuk, sana bir şey oldu diye şükür iyisin."

"İyiyim ya kızlar, korkmayın biraz başım ağrıyor o kadar."

"Meryem nasıl düştüğünü hatırlamıyor musun?"

Başımı olumsuz anlamda salladım. " Yok İsra hatırlamıyorum iyi ki geldiniz canım sıkılıyordu zaten arada birbirimize gidelim olur mu özlüyorum sizi."

Atiye de elimi tutunca ikisi de gülümsedi. " Sensiz hiçbir şeyin tadı çıkmıyor çabucak iyileş de bir yerlere gidelim."

Konuşup gülüştük bir hafta kadar sonra bir dergahta dini sohbete gitmek üzere sözleştik. Okullar açılmadan böyle sohbetlere gitmek bana da iyi gelecekti. Devamlı giderim diye plan kursam da hastalığım buna izin vermiyordu şimdi ise nakil olup sağlığıma kavuşmuştum. Düşmenin etkisini atlatınca kızlarla yapamadığım ne varsa yapacaktık. Bu kötü dönemlerimde devamlı yanımda onlar vardı. Uzun uzun konuşup sohbet ettik sonra kızlar gitti.

Kızların gidişiyle yalnız kaldım sıkılacağım şimdi derken kapı tekrar açıldı. Gözde'yi görmeyi beklemesem de yüzündeki gülümsemeyle yanıma yaklaşıp bana sarıldı. Ondaki değişiklik beni mutlu ediyordu. Bana ilk zamanlarda olduğu gibi kötü davranmıyordu. Onun o yahudi pislik Uriel ile olan ilişkisinin boyutunu tam bilmesem de Gözde'yi o adamdan kurtarmak istiyordum. Belki konuşmakla ikna edebilirdim. Yanıma oturdu üzerinde diz altında biten uzun kollarıyla salaş yazlık bir elbise vardı.

" Gözde sana bir şey soracağım ama biraz özel olabilir kızmazsın değil mi?" diye sordum.

Sanki ne soracağımı tahmin etmiş gibi gülüşü birden soldu. Yüzü düşünceli bir ifadeye büründü. "Sor Meryem, seninle konuşmaya ihtiyacım var dertleşeceğim kimsem yok."

FİLİSTİNLİ MÜCAHİDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin