29.BÖLÜM:Deva

148 25 54
                                    

Keyifli okumalar oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

❤️❤️❤️

Yokluğu yüreğime zulüm olan adımın uyanmasını bekliyordum. Hastane köşelerinde beklemek öyle büyük bir acıydı ki şimdi beni beklerken ne hissettiğini anlıyorum sevgilim. Hani üzerimde bembeyaz gelinliğimle seninle nikahlandığım gün yok mu? İşte o gün bana değen kör kurşun seni de benim gibi beklemişti değil mi?

Peki söylesene bana seni beklemek yakıyor mu? Sessiz sessiz hıçkırarak ağlayıp ameliyatın son bulmasını bekliyordum. Etrafımda ne olduğu nasıl olduğu umurumda bile değildi kendimde değildim sanki ben kendimden gitmiştim. Omzuma değen elle yanıma baktım. Fatih dayım ban güç vermeye çalışıyordu. Onun için çok zor olmalıydı evin en küçük erkek evladı canıyla cebbeleşiyordu. Beni kendine çekip tesilli etmeye başladı.

"Kızım ağlayıp kendini harap etme benim Umeyr'im güçlüdür senin böyle ağladığını görürse bize kızar bak biliyorsun sana çok fazla kıymet veriyor."

"Dayanamıyorum dayı kötü bir şey olacak diye korkuyorum."

Ağlamaktan kızaran gözlerimle sevdiğim adımın uyanması için içten içe dualar ettim. Dayım yüzümü kendisine çevirip yanlarımdan süzülen yaşları sildi. " Yapma kızım yapma kötü düşünme elimizden dua etmekten başka bir şey gelmez hadi toparlan git namaz vakti çıkmadan namazını kıl Allah'a yalvar Bora'mızı bize bağışlasın. Hadi Meryem'im kendine gel ki oğlum uyanınca gülüşüne değsin."

Başımı sallayıp dayıma sarıldım. Ah dayım annemin kıymetli abisi benim bana yarım can içim, çocukken çok vakit geçirme fırsatımız olmasa da beni çok seviyordu. Ayağa kalkıp mescide gittim, abdesthane hemen yanımdaydı baş örtümü çıkartıp çantama attım abdest alıp havlu kağıtla kurulanıp örtümü tekrar taktım. Mescide girip dolaplara baktım namaz elbisesi ve seccade vardı. Seccadeyi serip üzerimdeki feraceyi indirip geniş elbisemle namaza durdum.

Tüm kalbimle ruhumu Rabbime teslim edip huşu içinde namazımı kılmaya başladım. Namaz öyle güzeldi ki çoğu zaman sanki bu dünyadan soyutlanıyor gibi hissediyordum. Alnım secdeye her değdiğinde kalbim biraz daha ferahladı biraz daha iyi şeyler olacak diye hissetmeye başladım. Namazımı bitirdiğimde tesbihatımı da yapıp Rabbime yakarmaya başladım. Yine kendimden geçtim, en son babam şehit olduğu gün canım bu kadar yanmıştı. Ölüm bir son değildi elbet ama Bora ile kavuşamadan ayrılmak istemiyordum. Hayatıma ondan başkası girsin istemiyordum. Allah'ım sen hayırlısını ver eşimi bana bağışla diye başlayan dualarım uzayıp durdu.

Öğle vakti olmadan yola çıkmıştı akşama varmadan gelmesi gerekiyordu gelmişti de lakin Arda ve yiğit arabayla Bora'yı aldıktan sonra ne olduysa kaza olmuştu. Kaza nasıl olmuştu bilmiyordum ne Arda'yı ne Yiğit'i görmemiştim. Mescitten çıkıp diğerlerinin yanında beklemeye başladım dayım yanında Bahar yengemle bekliyordu. Bahar yengem başını dayımın omzuna indirmiş ağlıyordu. Bora'ya bir şey olmuş olmazdı değil mi? Korkudan koşarak yanlarına vardım. Dayımın yanına varınca çömelip ellerini tuttum.

"Ölmedi değil mi dayı ne olur bana kötü bir haber varme?" diyerek hıçkırarak ağlamaya başladım.

Elimi tutup başını olumsuz anlamda salladı. " Korkma kızım yengen çok üzgün dayanamıyor acısına Bora'dan daha haber gelmedi bir hemşire çıktı birazdan ameliyat biter dedi başka bir şey söylemedi."

FİLİSTİNLİ MÜCAHİDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin