31.BÖLÜM: Muaşaka

213 31 56
                                    


Medyadaki fotoğrafı Bilal ve Fazilet olarak düşünün istedim. Umarım bölümü beğenirsiniz yakın bir zamanda final gelecek ve sonra ikinci kitapla devam edeceğiz. Meryem'in hikayesini bir kitaba sığdırmak istemiyorum söz konusu Filistin olunca ikinci kitap orda geçeceği için mübarek belde Kudüs ile ilgili daha fazla bilgi olacak. Hepinizi çok seviyorum oy ve yorumları bol tutun ki bende yazma hevesinde olayım.

Bu arada Arda'nın kız kardeşi Sude vardı onun ismini değiştirip Sevde yaptım bilmeyenler yanlış anlayabilir o yüzden belirtmek istedim.

Keyifli okumalar oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

❤️❤️❤️

Kim kurtarmaktı beni, kim derman olacaktı yüreğimdeki yaraya? Annemin dizlerine uzanıp titreyen vücudumla, sormak istemediklerimle ve içime attıklarımla hıçkırıklarla ağladım. Nasıl soracaktım ki, dilim nasıl varacaktı, nasıl anneme sana böyle bir kötülük yapıldı mı diyecektim ki? Dilim susuyordu fakat yüreğim bağıra çağıra haykırıyordu. Canım yanıyor dermansız sözler duymaktan korkuyordum. Saçının teline kıyamadığım annemin elini tuttum. Bizi büyütmek uğruna heba ettiği ellerini öpüp kokladım.

Kapının açılma sesiyle kimin geldiğini umursamadan anneme biraz daha sokuldum. Sesler duyuyordum lakin cevap verecek halde değildim. Annem hakkındaki duyduklarım gerçek olabilir miydi? Peki o yahudinin bana böbreğini vermiş olması gerçeği. Bu gerçeği kaldıramıyordum nefret ettiğim Yahudilerden birinin böbreğini taşıyor olmak Müslüman kimliğime ihanet gibi geliyordu.

Annemin beni kaldırmaya çalışmasıyla oturur vaziyet alıp etrafima baktım. Bora, abilerim ve Âlâ odadaydı. Sormuş olabilirler miydi? Annemin canı yanacaktı dayanabilir miydi bunları anlatmaya? Dudaklarımı aralayacağım sırada annem bana sus işareti yaptı. Annemin gözünde biriken yaşlar yavaşça yanağından süzülürken annem geçmişindeki saklı sayfaları aralamaya başladı.

Fazilet'ten (Meryem'in Annesi)

Bir insan ne kadar acı çekerdi yüreği ne kadar yanabilirdi? Sanki acılar bana verilmiş bir imtihan gibiydi. Bilal'im, kalbimin tek sahibi olan adam benden yıllar önce gitmişti. Tek mutluluğum şehit olmasıydı onu tanıdığım günden beri tek isteği buydu Allah ona bu duyguyu tattırdı. Ben çok şanslıydım şehit bir eşe sahip olacak kadar şanslı.

O güne gitti kalbim, bedenim, zihnim. Yandım tekrar tekrar yandım. Babam inat edip Bilal ile evlenmemize izin vermemişti Bilal vazgeçmiyordu lakin ben onunla gitmeyi aklıma sokmuştum ailemi kaybetmek pahasına bunu yapmayı göze almıştım. Bilal ailelerimizin izni olmadan bir evlilik yapmamızı istemiyordu. Nerden bilebilirdim ki başıma bu kötü şeylerin geleceğini. Yüzü günden güne solan güzel kızıma baktım etrafımı saran evlatlarım canlarım yanımda dilimden dökülecek cümleleri bekliyordu. Uygun bir dille anlatmaktan başka çarem yoktu.

" Babam Bilal'le evlenmeme izin vermiyordu bu durum uzayıp gidiyordu. Ben babanıza kaçalım desem de o kabul etmeyip beklemeyi tercih etti. Ne oldu nasıl oldu anlamadım birileri beni kaçırdı karanlık bir yerde bir hafta kadar kaldım doğru duydunuz bana o kötülüğü yaptı canımdan can giderken o şeref yoksunu onun çocuğuna hamile kalıp onunla evlenmemi istiyordu. Sadece sesini duydum yüzünü hiç görmedim tek hatırladığım şey hayal meyal ensesinde gördüğüm yılan dövmesi. O pislik kimdi bilmiyorum babanızın öğretti dua bana yardım etti. Allah duamı kabul etti ve ben o pislikten kurtuldum kaçtım bunu yapanı aradılar ama bulamadılar."

FİLİSTİNLİ MÜCAHİDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin