Esselamu aleyküm canlarım oy ve yorumları unutmayalım. Umarım seversiniz bölümü.
Keyifli okumalar.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Bazı duygular içimizde bir yerlerde durur o duygunun ne olduğunu anlamadan geçerdi zaman. Ve geçmişti zaman, Bora bugün yola çıkıyordu, uzun süre gelmeyecekti. Ben ise alışmaya çalıştığım yeni ailemle kaynaşmaya çalışıyordum. Şimdilik ilaçlar yan etkisini göstermese de bazen vücuduma saplanan ağrılar dişlerimi şiddetle sıkıp acımı saklamaya çalışmama neden oluyordu. Havaalanına gidecek Bora'yı yolcu edecektik. Bora kahvaltıdan sonra aşağıda ailesiyle otururken ben üst kata çıkıp onları yalnız bıraktım. Amcam ile çıktıkları geziden sonra amcam gelip beni gördü ve ailesiyle Ürdün'e döndü.
Kalbimden gelip geçen isteği yerine getirmem gerekiyordu. Esma'dan kıyafet istemiştim ve benim için bir şeyler aldırmıştı. Gidip kıyafet beğenmeye bile mecalim yoktu. Belli etmesem de canım arsızca, olmadık yerde yanıyor, belli etmemek adına kendimi zor tutuyordum. Bir yerde düşüp bayılıp etrafımdakilerin acıyan bakışlarına maruz kalmak istemiyordum.
Belki saçma bir düşünceydi ama ben hep güçlü olmalı güçlü görünmeliydim. Üstüme vücudumu genişce örten bir elbise giydim. Başımı örtecek tesettüre girecektim, bonemi taktıktan sonra şalı elime alıp omuzlarımı ve göğsümü kapayacak şekilde bağladım. Üstüme de ferace giyecek kendimi Allah'ın emrine emanet edecektim. Zihnimde tesettür ile ilgili ayet ve hadisler gezinip dururken gözlerimi kapatıp gülümsedim.
Gözlerimi sevinçle açıp Bora'nın kitaplarını karşılaştırdığımda karşıma çıkan kitapla tesettürü hayatıma geçirirken kitabın kapağını açıp sayfalara göz gezdirdim. Kitabı okuyamaya başladığımda kalbim huzurla doldu. Çok şükür Rabbim bana nasip etmişti tesettürü. Bundan sonra dinimin gerektirdiği şekilde davranacaktım.
İslamiyette tesettür emri ilk önce erkeklerin göz kapaklarına inmiştir.
İbni Mezdevî, Ali bin Ebi Talib (ra)'ten şöyle rivayet etmiştir:
"Resulullah (sav) zamanında Medine sokaklarında dolaşan bir kadınla bir erkek karşılaştıklarında bakışmışlar. Şeytan bu bakışlardan istifade ederek onların bakışlarını birbirlerini beğenmeye çevirmiş. Adam bir yandan yürüyor, bir yandan da kadına bakıyormuş. Başı hep kadından tarafa çevrili olduğu için önüne çıkan bir duvara çarpmış ve burnu kanamış. Bunun üzerine, «Allah (cc)'a yemin ederim ki gidip Resulullah (sav)'a durumu anlatıncaya kadar burnumun kanını yıkamayacağım.» diye yemin etmiş. Resulullah (sav)'ın yanına gelerek hadiseyi anlattı. Resulullah (sav), «Burnunun duvara çarparak kanaması günahının cezasıdır.» buyurdu. Bunun üzerine, «Mümin erkeklere söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar...» âyeti nazil oldu."
"Mümin erkeklere söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu kendileri için çok temiz (bir harekettir). Şüphesiz ki Allah, (kullarının ne) yapacaklarından hakkıyla haberdardır."(Nûr, 30)
Tesettür emri sadece kadınları kapsamaz bundan erkekler de sorumludur. Nasıl ki kadın için diz kapağı ve göbeği eşi dışındakilere haramsa erkek için de aynı durum geçerliydi. Erkek de dar giyinip vücut hatlarını belli etmemeli kendisini kadınların ilgi odağı haline getirmemelidir. İnsanoğlunun en güçlü güdülerinden ve duygularından biri, İslâmî kaynaklarda şehvet diye ifade edilen kısacası cinsel güç ve arzudur.
![](https://img.wattpad.com/cover/270489233-288-k387991.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİLİSTİNLİ MÜCAHİDE (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralKudüs bizim için neyi ifade eder? Kudüs bizim neyimizdir? Kudüs ilk kıblemiz olduğu için mi değerlidir yoksa isra ve miraç mucizesine şahit olduğundan mı kutsaldır? Kudüs neden bütün insanların meselesidir, neden müslümanlar fazlasıyla benimsemişti...