Ellerimi kürek kemiklerime koyup şaşkınlıkla karşımdaki iki adamın saçları başları dağılmış ama yüzlerindeki kocaman gülüşleri olan hallerine bakıyordum.
Az evvel bana anlattıkları şeyleri idrak etmeye çalışıyordum."bir dakika şimdi ben doğru anladım demi."
Elimini tekini kaldırıp işaret parmağımı ikisi arasında mekik dokuyarak salladım.
"siz ikiniz, dün gece mekanda bana sarkan adamı bulup dövdünüz. Sonra da abim polis kimliğini kullandığı bu olayı örtpas etti öyle mi. Yalnız bu suç biliyorsunuz demi"
Onur alnına düşen saçlarını düzeltip sanki çok haklıymış gibi açıklama girişiminde bulundu.
"hayır güzelim ben dövdüm, Yiğit ise benim dövdüğüme dair kanıt bulamayan polis memuru"
Onur'un dediklerine ağızım açık bir şekilde kalmışken abimin dedikleri ile iyice kafayı yedim.
"hayır ama kardeşim bende biraz benzettim adamı. Hakkımı yeme ama ne güzel vurdum"
"valla öyle kardeşim. O nasıl vurmaktı adamın burnunu kıracaktın resmen. Polislik yaramış sana"
"hadi len sanki eskiden adam dövemiyorduk"
Abimle Onur aralarında sanki normal muhabbet ederler gibi konuşmaya başlayınca şaşkınlıkla onları seyrettim. Daha fazla dayanamayıp yüksek sele bağırıp onları susuturdum.
"ayy yeter. Çıldırtacak mısınız siz beni"
İkisi de azar yiyen çocuklar gibi yan yana durup ellerini önlerinde bağladılar.
"abi hadi bu Onur hödük de sen polis kimliğini kullanıp adam dövmenin suç olduğunu bilmiyor musun"
"hödük mödük ayıp oluyor ama Yazgı hanım"
Onur'un dün gece bağırıp çağırmasından dolayı ona tek günlük taktığım bu lakabı sanırım bir müddet kullanabilirdim.
"güzelim, dün mekanda adamın sana sarkıntılık etmesini yanına mı bıraksaydık."
Abimin dedikleri ile tepeme fırlayan sinirimi yatıştırmak adına saçlarımı karıştırdım.
"bana her sarkanı dövecek misiniz siz"
"ne demek her sarkanı ya. Başkaları da mı sarkıyor sana."
Onur'un aynı dün gece ki gibi yükselmesi ile gözlerimi devirmeden edemedim.
Kafamı sağ sola sallarken onun hallerine hayret ediyordum."size gerçekten inanamıyorum ben ya. Delisiniz"
"sana diyorum Yazgı, başka kim sarktı sana"
Madem o beni dinlemiyor hala bildiğini okıyorsa bende onun istediğini verecektim.
"Bilal, Ahmet, Can, Berk, Serhat, Yavuz, Kemal. Oldu mu daha da sayayım mı. Hadi git hepsini döv"
Onur ilk başta duyduğu isimler ile kırmızı görmüş boğa gibi olsa da sonradan onunla alay ettiğimi anladı.
"dalga mı geçiyorsun senn benimle"
Ona bakarak dil uzattım ve hızla arkamı dönüp yanından uzaklaştım. Arkamdan seslenişini duysamda koşarak odama gittim.
"dalga geçmek ha, gel buraya bakalım küçük hanım. Nişanlınla dalga geçmek neymiş hesabını ver"
Selaamm
Son gaz başka bir evrende'yi bitirmek istediğimden buraya yazamadım pek kusura bakmayın.Ha birde üniversite son sınıfta zorlanmazsın, mezun etmek için hocalar zorlamaz diyenlere selam olsun bir haftadır 2 tane sunumum için uğraşıyorum anam ağladı jdjdjdjd
Bu hikayeye ilk başladığımdan beri diyorum nedensizce içimi ısıtan bir hikaye o yüzden uzun soluklu devam ettirmek istiyorum.
Bu da ileriki Bölümlerden bir kesit sizlere.Bu hikayede mutsuz son olmayacak sizlere sözüm olsun. Bana isyan eden tatlış güzellerime özellikle.
Ela5552 RakiBehi siyehfamm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin var mı Aşk'a
Teen FictionBir gün bir çılgınlık edip Seni sevdiğimi söylesem Alay edip güler misin Yoksa sen de sever misin Cesaretin var mı aşka Çarpıyor kalbim bir başka Sen de böyle sevsen keşke Desen bana yar Şarkının sözlerini söylerken karşımda son zamanlarda gözümü ka...