Anahtarla zar zor açtığım kapıyı sinirle tekmeleyip araladım.
Kafamın içinde atlar tepiniyordu sanki o kadar ağırdır taşıyamıyordum.
Salona geldiğimde tekli koltuğun birine kendimi attım ve başımı geriye attım.
Duyduğum ayak sesleri ile babamın geldiğini anlamak zor olmadı.
Karşımdaki diğer tekli koltuğa oturup bana baktığını hissediyordum. Yürürken ondan ilk defa içki kokusu gelmemişti. Tabi içkilerin aşırıp içersen adam ne içsin demi."ne zamandır içkileri alıp dökmek yerine kendin içmeye başladın"
Babamın sorusuna cevap vermek gelmiyordu içimden. Sessizliğimi koruduğumda o konuşmaya devam etti.
"insan mutluluktan zevk olsun diye içmezse, sadece unutmak için içer. Sen neyi unutmak istedin evlat"
Babamın susmayacağını anladığım için kafamı kaldırıp ona baktım.
"ben sana hesap soruyor muyum baba, ne için içiyorsun diye. Aha ama doğru her Allahın günü içince hangi birini soracağım demi"
"onu demi, Yazgı'yı unutmak istedin"
Babamın söyledikleri ile sinirlerim hopladı. Oturduğum yerde oturuşumu dilkeştirdim.
"saçma sapan konuşma baba. Bu dediklerini de ulu orta deme millet yanlış anlayacak."
Babam gözlerime bakıp durdu. Tekrar koltuğa yaslanıp başımı yatırdığım.
"o yüzden mi öptün kızı"
Babamın dedikleri ile hızla bakışlarım ona kaydı. Görmüş müydü. Saatlerdir unutmaya çalıştığım şeyi tekrar yüzüme vurdu.
"benim patavatsızlık yapıp Yiğitin yanından söylememden çekiniyorsun. Ama ulu orta yerde kızı öpüyorsun."
Babamın söyledikleri ile daha da çok gerilmeye başladım.
"hadi öptün, neden kızı bırakıp gittin lan hıyar herif"
Zaten kendime kızgındım, zaten delirmek üzere gibi hissediyordum, birde babamın üst üste yüzüme vurdukları ile daha fazla duramadım. Hızla yerimden kalkıp odama girdim.
Duşa girip rahatlamaya ve ayılmaya ihtiyacım vardı.Odama girip yatağa attığımda kendimi rahatlamak yerine aksine tüm anılar, tüm düşünceler zihnime üşüştü. Anlaşılan bu gece bana uyku yoktu.
Bugün yaptığım şeyin pişmanlığını o kadar çok hissediyordum ki. Onu öpüp hiç bir şey demeden arkamda bırakmak bana yakışmayacak bir şey değildi. Ama şu sıralar yemin ederim ki yaptığım hiç bir şeye anlam veremiyordum.
Onu kırmak istemiyorken bir yandan da onu en çok ben üzüyordum.
Yazgı benim sığınma alanım gibiydi. En yakın arkadaşım Yiğit olmasına rağmen ona bile anlatamadığım şeyler vardı. Ona anlatamadıklarımı Yazgı anlıyordu. Benim anlatmama gerek kalmadan o beni anlar dinlerdi.
Ama son zamanlarda yeni arkadaşlıklar kurması, eskisi gibi bağlarımızın sıkı olmaması beni öfkelendirmişti. Evet sert bir adamdım. Sevdiklerimi paylaşamazdı çünkü şu lanet olası pis hayatımda sevdiğimi adam sayısı bir elin parmağını geçmezdi.
Salondan gelen ses ile bir anda dikkatim dağıldı. Ses artıp artık daha duyulur hale gelince yamuk bir şekilde güldüm. Babam bu gece beni uyutmak istemiyordu anlaşılan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin var mı Aşk'a
Novela JuvenilBir gün bir çılgınlık edip Seni sevdiğimi söylesem Alay edip güler misin Yoksa sen de sever misin Cesaretin var mı aşka Çarpıyor kalbim bir başka Sen de böyle sevsen keşke Desen bana yar Şarkının sözlerini söylerken karşımda son zamanlarda gözümü ka...