Abimle Onur karşımda bir o yana bit bu yana yürüyüp duruyorlardı. İkisi de bir şey söylemeye çalışıyor ama bir türlü cümleye başlayamıyor gibiydiler. Tam yarım saattir onları bekliyordum bende.
"acaba diyorum biriniz konuşmaya başlasanız mı. İnan ağaç oldum burada"
Abim bana doğru dönüp dizlerimin önüne doğru çömeldi ve konuşmaya başladı. Onur ise bizi olduğu yerde ayakta dinliyordu.
"abi'm, bir haftadır bu Mihriban karısının bir açığını bulmaya çalışıyorum ama bulamadım. Yani sana yolladığı mesajları hepsini ayrı hatlardan atmış hepsi de kırılıp atılmış muhtemelen kayıtları yok. Zaten hiç biri onun adına değil. Mektuplar desen illegal yollarla yollanmış. Hayır mektuplar onun el yazısı ile de yazılmamış. Anlayacağın onun seni tehdit ettiğini hiç bir şekilde kanıtlayamıyoruz."
Abimin cümlesi biter bitmez Onur'a baktığımda onun da sinirli ve çaresiz olduğunu fark ettim bakışlarından.
"onu ancak suç üstü yakalayabiliriz. Yani sana yine geldiğinde. Yine karşına çıktığında."
"yani, sen diyorsun ki operasyon yapacaksınız ve bunda beni de kullanmak durumundasın."
Abim söulediklerim ile acıyla gözlerini kapattı. Onun için ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyordum. Bu kadar mı çaresiz kalmışlardı. Elimi abimin omuzuna koyup güç vermek istedim. Gözleirni açıp bana baktığında ona gülümsemeye çalıştım.
"Ama sorun şu ki ben bu kadına istediğim zaman ulaşamıyorum. O bana ulaşmak istediğinde ulaşıyor"
"peki hangi zamanlarda karşına çıkıyordu"
Bakışlarım anlık Onur'a kaydığında kafasını olumsuz anlamda sallıyordu. Onun bu işi hiç istemediğini anlayabiliyordum. Bende korkuyordum ama eğer iyi olacaksa yapardım.
"Gebze'ye gittikten sonra bir kaç kez buraya geldim. Onur'u görmek için. O zaman çıkmıştı karşıma. Hatta o yüzden Onur kaza yapmıştı."
Anlattıklarım mantığımdan bağımsız dilimden firar etmişti. Onur ellerini birbirine vurarak sağ sola yürümeye başlamıştı.
Abim ise tekrar derince yutkunup bir kaç saniye düşündü.
"o zaman şöyle yapacağız. Sen Onur ile mahallede biraz vakit geçirin. Muhtemelen bu kadın senin peşine birilerini taktı. Onlar ona haber verince karşına çıkacak. O zaman da bizde onu suç üstü yakalayacağız. Hatta sem eğer onu konuşturursan kayıt da alırız"
"hayır. Yiğit sen iyi misin. Neler olmuş baksana. Bu kadını şakası yok. Resmen Yazgı'yı ateşe atıyorsun"
Onur'un birden parlaması ile abimle hızla ona doğru döndük.
Abim yerinden kalkıp Onur'un karşısında durdu."başka çarem mi var Onur. Ben meraklı mıyım kardeşimi yem yapmaya. Ama ne yapayım"
"hayır, kabul etmiyorum ben. Başkanı bir yolu olmalı. Böyle olmamalı"
Abim tekrar konuşacağı sırada ben aralarına girip konuştum.
"tamam kavga etmeyin. Ben kararımı verdim. Kabul ediyorum abi. Yapacağım"
Onur kafasını olumsuz anlamda sallıyordu. İstendiğini biliyordum ama bizim için bunu yapmalıydım.
"tamam, ben emniyete haber vereyim hemen. Ona göre dinleme cihzları ve telsizleri ayarlamalarını söylerim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin var mı Aşk'a
Teen FictionBir gün bir çılgınlık edip Seni sevdiğimi söylesem Alay edip güler misin Yoksa sen de sever misin Cesaretin var mı aşka Çarpıyor kalbim bir başka Sen de böyle sevsen keşke Desen bana yar Şarkının sözlerini söylerken karşımda son zamanlarda gözümü ka...