{36}

1.7K 92 106
                                    

Bugün Onur bize gelecekti, evet evet Gebze'ye gelecekti. Beraber Mihriban hakkında plan yapmak istediğini söyledi. Bende İstanbulda buluşmak istemediğimi söylediğimde 'iyi o zaman ben gelirim' demişti. Ve gerçekten geliyordu.

"abim, istediklerimi aldın demi eksiksiz"

Abim işten çıkıp markete gitmişti. Yemekler için ihtiyacım olan malzemeleri alacaktı. Ellerindeki poşetlere yardım ederken bir yandan da poşetleri kontrol etmeye çalışıyordum.

"süt aldın demi"

"aldım"

"krema"

"yeap"

"ahhh şey şey krem şanti aldım de lütfen"

"yahu aldım Yazgı niye anlamıyorsun. Ne istediysen eksiksiz aldım güzelim"

Abimin tatlı tatlı isyan edişine karşılık utamsam da akşam için aşırı heyecanlıydım. Onur geliyor diye ona em sevdiği tatlıyı trileçe'yi yapmak istiyordum.

"tamam abim benim kızma hemen. Ne yapayım akşama her şey kusursuz olsun istiyorum."

Abim yanaklarını sıkan ellerimden kurtulup beni kendine çekerken sarıldı.

"Yazgı'm, karışmak gibi olmasın ama ben anlayamıyorum olanları. En son bir daha görmemek üzere ayrılmıştık biz o şehirden. Şimdi Onur buraya geliyor buraya. Aranız ne ara düzeldi. Ne oldu kafam almıyor."

Abimden geri çekilirken meraklı bakışlarını görüyordum yüzünde.

"hayır en son geçenlerde birbirinize affı olmayan ağır sözler ettiniz. Sende, Onur'da. Ama şimdi yemeğe geliyor bu adam. Memenun değil miyim çok memnunum. En yakın dostumla kardeşim arasında kalmayacağım artık ama anlayamadığım, oturtamadığım şeyler var be güzelim. Şu abini aydınlatsan mı artık."

"zamanı geldiğinde sana söz veriyorum her şeyi en başından anlatacağım. Ama bir şeyler halletmem, yani halletmemiz gerekli. Ondan sonra ne istersen anlatırım"

"söz mü"

"söz. Yazgı sözü"

Bu sefer abim yanaklarımı sıkmış yanaklarıma birer öpücük bırakmıştı.

"ayrıca birbirimize ettiğimiz o ağır sözleri ben unutmadım. Zaten aramız tam olarak eskisi gibi değil. Ama olacak ben inanıyorum. Hatta belki eskisinden daha çok bağlanacağız birbirimize ama önce açtığımız yaralarımızı sarmamız gerekli"

Abim alnıma bir öpücük bırakıp bana güzel gülümsemesi ile bakıyordu.

"en değerlimin böylesine güzel sevmesini kıskanıyorum bak. Sadece ben değil Damla bile diyor Yazgı erkek olsaymış aşırı romantik biri olurdu diye. Bak sonra bana kızıyor sen niye böyle değilsin diye."

Abimin söyledikleri ile kahkaha atmıştım. Damla deli kız ya, dediklerine bak.

"aman be abim. Hafta sonu sanki düğünün yokmuş gibi konuşma"

"hakikaten biz bu düğün tarihini iyi ki öne aldık. Valla yoksa Damla düğün öncesi beni terk edebilirdi"

Abimle birlikte kahkahalar eşliğinde kol kola mutfağa girmiştik. Abim etin başına bende tatlının başına geçtim.
Damla ve abim düğünlerin erkene çekerek bu hafta sonuna almışlardı. Çünkü Damla'nın yeni tain yeri belli olacaktı. Evlenirse eş durumundan abimle aynı yere geçeceklerdi.

Cesaretin var mı Aşk'aHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin