{27}

1.1K 91 59
                                    

"Yazgı, iyi misin bir tanem. Rengin kül gibi olmuş"

Damla'nın yanıma gelip omuzlarımı tutup sarması ile uyuşan beynim kendine gelmişti sanki. Ona baktığımda üzerindeki gelinlikle korku ile bakıyordu.

"ha, şey iyiyim ya. Daldım da biraz"

"neden gelinliklerin arkasına saklandın."

Ona baktığımda aslında beni anlayabiliyordu. Ama belli etmemeye çalışıyordu. Son beş yılımda hep yanımda o vardı. Melis ile telefonda görüşüyorduk ama yüz yüze çok farklıydı. Buraya gelmişken Melis ile de görüşmek istedim. Buradan çıkınca arayacaktım onu.

"şey, ya sen beni boşver. Ne yaptın beğendin mi bunu"

Üzerindeki gelinleğe bakabilidğim kadar baktım. Güzeldi, yine kuğu gibi olmuştu.

"nasıl boşvereyim Yazgı Şu haline bak. Buraya gelmemeliydik ya"

"Damla. Bir kere alacaksın o gelinliği tabi ki istediğin yerden olacak. Ben iyiyim merak etme."

Damla emin olmak için yüzüme bakarken bende ona zoraki bie şekilde gülümserken arkasını dönüp giyinme odasına gitti.

Bir kaç dakika sonra normal kıyafetleri ile dönerken, ona anlamayan bakışlar attım.

"buradakileri beğenmedim ben ya. Hepsi absürt açık saçık. Gebze de annemle bir yerde görmüştüm. Onu alacağım sanırım"

"Damla..."

"hadi Yazgı. Yengenin lafı ikiletilmez"

Damla koluma girip yürümeye başladığında tam kapıdan çıkacakken ayaklarım yere çivilendi sanki. Damla da bunu fark etmişti. Ya dışarıdaysa. Ya civarda olup da beni görürse. Onunla yüzleşmeye hazır değildim.

"Yazgı"

Gözlerimi kapatıp açtım. İyi gibi yapmam lazımdı. Hep böyle yapıyordum zaten.

"şey ya. Ben Melis ile buluşacağım da. Ona burayı söyledim. Siz tek gitseniz sorun olur mu"

"hayır, sorun yok tabi ki. Selam söyle Melise de."

Damla ve annesi giderken bende koltuğa oturup deliren kalbimi sakinleştirmeye çalıştım. Cebimden telefonu çıkarıp Melisi aradım. Daha yeni haber verecektim. Son zamanlarda o kadar çok yalan söyler oldum ki. Ben bu Yazgı'ya inanamıyordum.

"Melis, nasılsın gülüm"

"Yazgı, iyiyim bi tanem sen nasılsın. Uyumadın mı sen? Nöbetin vardı dün gece"

"Melis ben İstanbul'dayım. Hatta fatihte. Damla için gelinlikçilere geldik. Buluşalım mı"

"tabi ki olur. Çok sevindim. Ben hemen çıkıyorum. Fatihteki meşhur waffle'cı var ya oraya geç geliyorum bende"

"tamamdır güzelim"

☘️☘️☘️

Melis'in dediği yerde oturup bekliyordum onu. Büyüdüğüm sokaklarını ezbere bildiğim Fatih sokakları o kadar güzeldi ki. O kadar çok özlemiştim ki buraları.
Gözlerimin birisi tarafından kapatılması ile ilk başta ürksemde ellerin soğukluğundan kim olduğunu anladım. Tabi ki de Melisti.

"bil bakalım ben kimim"

"Yazgı'nın biricik kız kardeşi Melis"

Cesaretin var mı Aşk'aHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin