"Defilende başarılı olmanı kutlamalıyız!"
Kıkırdadım. "Ne kutlaması? Ayrıca sadece benim defilem değildi!"
"Sonuç olarak senin emeğin geçti mi, geçti. O zaman sorun yok. Hadi kutlayalım!"
Bir süre yüzünü inceleyip karar vermeye çalıştım. Pes ettim. "Of, tamam," Hemen zafer dansları yaparken devam ettim. "Ama evde yapacağız. İnan daha fazla parti havası çekesim yok. Pijamalarımı giymek istiyorum artık!"
Hm'layarak onayladığında aklıma gelen fikirle sırıttım. "Pijama gecesi yapalım!"
Arabaya yürürken ifadesi garip bir şekle büründü. "Ne?"
"Pijama partisi! Hem çok güzel olmaz mı? Diğerleri de katılır! İtiraz istemiyorum kesinlikle. Hemen Changbinlere haber veriyorum." Heyecanıma bir şey diyemezken arabaya binmiştik. Felix'in adını rehberden bulduğumda hemen onunla da konuşmuş ve pijamalarını alıp gelmelerini istemiştim.
Geçen seferki gibi 8 kişi olalım mantığıyla gitmek isterken Felix, ben de onu onaylamıştım. Daha çok kişi daha çok eğlence demekti. Hem onlarla yakınlaşmış da olurduk. Heyecanla yerimde duramazken radyoda gezindi gözlerim. Eğlenceli bir şarkı bulma umuduyla kanalları karıştırmaya başladım.
TWICE! Twice çalıyordu! Aklıma gelen o kutlama günüyle kahkaha atmış ve sesi yükseltmiştim. Son çıkan şarkıları Scientist çalarken bağırarak söylemeye başladım.
"Love ain't a science, don't need no licence!"
Chan da bana eşlik etmeye başladığında aşırı eğleniyor ve yerimde duramıyordum. Yine de çok dikkat dağıtmamak adına sakin olmaya çalışırken sesimi asla kısmıyordum.
O kısım geldiğinde parmaklarımla Chan'ı işaret edip ona döndüm. "You got a crush on me, you're gonne fall for me!"
Tepkisini takip ederken hafifçe kafa salladığını fark ettim. Tanrım! Benden hoşlanıyor muydu? Bağırarak şarkıyı söylemeye devam ederken kahkahalar atıyor ve sürekli ona bakıyordum. Ve sonunda şarkı bittiğinde nefes nefese kalırken ona dönmüş izliyordum. Sıradaki şarkı neydi sahi?
Dun Dun Dance? Bana kesinlikle uyardı!
"I just wanna dun dun dance,
dun dun dance, dun dun dance
oh baby give me, baby give me, baby give me more!"Chan yola odaklanmaya çalışırken böyle bir şey yapmak ne kadar akıl işiydi bilmiyordum ama kesinlikle çok eğleniyordum. "JUST WANNA DANCE!" diye ikimiz de bağırdığımızda kahkahalarla şarkıya devam etmiştik. Tanrım, şu an arabadan inmek ve dans etmek istiyordum! Cidden yerimde duramıyordum. Chan'ın da bunu istediğinden şüphem yoktu.
Bu şekilde geçen yoldan sonra evime geldiğimizde kendimi şarkı sarhoşu hissediyordum. Hala şarkı söylüyor ve yerimde birkaç hareket ediyordum. Chan da bana gülüyor ve beni takip ediyordu.
Eve girdiğimizde kedilerimi hemen karşılamış ve Soonie'yi kucağıma almıştım. Onu severken eğilmiş ve diğer ikiliye de elimi uzatmıştım. Bütün gün evde yoktum ve ilgiye aç olmalıydılar. Mama kaplarını kontrol edince boş olduklarını görünce mamaya da aç olabileceklerini düşünüp hemen doldurdum.
Bu sırada Chan beni izlerken ona dönmüş ve gülümseyip koltukları işaret etmiştim. "Sana pijama getireceğim!" diyerek koşa koşa odama gittiğimde kendime bir şeyler ayarlamış ve onun için bakmaya başlamıştım. Kareli bir pijama takımı alarak tekrar yanına koştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberry | minchan, banginho
Teen Fiction"Bakar mısınız? Birazdan... Bayılacağım. Tutun beni olur mu?" "Ne?" - skz #1 (111122)