Bu bölümü kimya çalışmam gereken saatlerde yazmaya başladığım için umarım pişman olmam.
Ayrıca 8k okunma için teşekkürler 😭🥺🍓 desteğinizi görmek beni çok mutlu ediyor umarım siz de bu hikayeyi okuyarak mutlu olabiliyorsunuzdur 🥺🥺🍓
***
Günler hızla geçerken ve zamanımızı yarılamışken hazırlıklar da son hızla devam ediyordu. Defile hazırlıklarına çoktan başlamıştık ve bu süreçte Chan da modellik dersleri almaya devam etmişti.
İkimizin de sabah beraber gidip akşam beraber işten ayrılmamızı seviyordum. Kısa sürecek olsa da düzenli bir hayatımız olmuştu sanki. Güzel bir histi.
Geçen bir haftada kendimi toparlamış ve defile ve koleksiyona odaklanmıştım sadece. Çok daha iyiydim. Chan'la mutluydum ve işimde de başarılı olduğumu söyleyen yorumlar aldıkça da motivasyonum artıyordu.
Ama tek bir şey vardı beni üzen.
ÇOCUKLARIMI ÇOK ÖZLEMİŞTİM!
Soonie, Doongie, Dori... Hepsini o kadar çok özlemiştim ki bir ara fotoğraflarına bakıp ağlamıştım ciddi ciddi. Tabii beni sakinleştiren yine sevgilim olmuştu.
Bunları düşünürken elimdeki iğne topuyla da üstünde çalıştığım kıyafete odaklanmıştım bir yandan da. Bugün atölyede olacaktım tüm gün ve gerçekten ellerimle kıyafetler dikip yapmayı çok seviyordum. Belki de en sevdiğim kısımdı hatta.
"Minho, çok temiz çalışıyorsun gerçekten. Böyle devam et!" diyen atölye şefine teşekkür etmiştim hemen. Burada gerçekten mutluydum.
Telefonum çalarken eğildiğim yerden kalkmış ve Changbin'in aradığını görmüştüm. Açtım hemen. Saat orada geç değil miydi?
"Efendim Changbin."
"Minho, selam, müsait misin?" demişti fısıldayarak. Kaşlarımı çattım.
"Evet, ne oldu? Neden fısıldıyorsun?"
"Ya şey, Felix uyuyor da ona yakalanmamak için."
Güldüm bu dediğine. "Yakalanmamak derken?"
"Bir plankm var. Dikkatli dinle tamam mı? Felix yokluğumu hissederse hemen uyanır."
Atölyeden çıkıp pencere kenarına geçmiştim koridorda. "Tamam."
"Oraya gelmeyi düşünüyorum ama tek başıma değil tabii ki. Felix'in doğum günü yaklaşıyor biliyorsun. Ona sürpriz yapmak istiyorum. Ayrıca diğer çocuklar da gelecek."
Bu harika bir haberdi! Zaten aşırı üzülüyordum Felix'in doğum gününü beraber kutlayamayacağımız için.
"Harika! Ben Chan'la konuşurum! Peki ne zaman geliyorsunuz?"
"Üç gün sonra geleceğiz. Ona bir şey çaktırma lütfen, uyarayım şimdiden."
Göz devirdim görmese de. "Çaktırmam tabii ki."
"O zaman görüşürüz üç gün sonra."
"Görüşürüz." dedim gülerek. Bu hayattaki en favori çiftim ChangLix'ti istisnasız.
Saatler geçtikten ve bugünlük çalışmalarımı da başarılı bir şekilde bitirdikten sonra Chan'a çıktığımı mesaj atmış ve çalışanlara selam verip ayrılmıştım atölyeden. Son zamanlarda Kai'yi de pek görmüyordum zaten. Üretimle alakalı işlerle uğraşıyordu o.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberry | minchan, banginho
Teen Fiction"Bakar mısınız? Birazdan... Bayılacağım. Tutun beni olur mu?" "Ne?" - skz #1 (111122)