"Bundan bir tane daha alabilir miyim?"
Bayık gözlerimle elimi kaldırıp barmene seslendim.
"Ondan daha güzel bir tarifim var, ister misin?" Ne dediğinden emin bile değildim ama sadece kafamı sallayıp ofladım. Sanırım sarhoş olmuştum. Bu hissi o kadar sevmiyordum aslında. İçki içmeye de bayılıyor falan değildim. Neden gelmiştim buraya ben o zaman?
Önüme konan bardağa çektim dikkatimi. "Dene, bakalım beğenecek misin."
Rengarenk bir şey getirmişti bana. Kokteyl olmalıydı. Hoşuma giden görüntüyle bakıştım bir süre. Tutup kendime çektiğimde dudağımı bardağa dayadım. Bir yudum aldım. Güzeldi. Bir yudum daha aldım. Gerçekten aşırı güzeldi tadı. Sevdiğim şeyler olmalıydı içinde. Çok beğenmiştim.
"Bundan bir tane daha istiyorum!" Kafama diktiğim için boşalan bardağı çarptım tezgaha. Barmen bana gülümserken ikinciyi de hazırlamaya başlamıştı.
İkinci bardağımdan bir yudum aldım. Bayılmıştım cidden. "Ne var bunun içinde?"
"Aslında bu bir sır ama sana birazcık açık verebilirim sanırım. Kilit noktası... Çilek."
Çilek mi? Ben çileğe bayılırdım! Bu içecek tam bana göreydi!
"Ben çileği çok severim biliyor musun? Her şeyim çileklidir hatta." Gülümsedim. Barmen de gülümsedi. "Ama yiyince ölecekmiş gibi oluyorum. Alerjim mi ney bir şeyim varmış, doktor söyledi."
Son kısmı duyduğundan emin değildim çünkü başka bir müşteriye gitmişti. Çok da umurumda değildi. Dinlemezse dinlemesin be! Ben de başka biri bulurdum konuşacak. Sanki başka insan yoktu koskoca kalabalık barda.
Elimi boğazıma götürdüm. Acıyor gibiydi. Acaba çok içtiğim için mi oluyordu? Belki su içersem geçer diye düşündüm. Başka bir barmen vardı o an ve su istedim ondan. Önüme birkaç saniye içinde bir bardak su konulurken hızlıca içmeye çalıştım. Bir sorun vardı. Yutkunamıyordum. Sanırım nefes de alamıyordum. Yanağımda ıslaklık hissettim. Ağlıyor muydum yoksa? Üzgündüm evet ama şu an neden ağladığımı anlamamıştım.
"Beyefendi!"
Birinin beni sarstığını hissettim. Kim olduğunu bilmiyordum.
"Ambulans çağırın!"
🍓
Gecenin bir saati bir hastane acilinda sevgilimin uyanmasını beklerken bulmuştum kendimi.
Yarım saat önce Minho aramıştı beni ama konuşan kişi başkaydı. Telefonun sahibinin bayıldığını ve nefes almadığını söylediğinde korkudan öleceğim sanmıştım.
Ne alakaysa onunla ilgilenen barmen de gelmiş hastaneye onunla. İçtiği içeceklerde çilek olup olmadığını sorduğumda anlamıştım tabii olanları. İki bardak çilekli kokteyl içmiş. Barmeni suçlayamazdım ama bir suçlu bulmak istiyordum. Minho'nun şu an baygın şekilde bu hastane yatağında yatmasının bir suçlusu olmalıydı.
Geçen gün yaşadığımız olaydan sonra aramız garipleşmişti ama şu an fazlasıyla pişman hissediyordum.
Minho benden ayrılmak istediğini falan söylememişti. Hatta ona böyle bir soru sorduğum için kızmıştı bana. Yanlış anlamışım. Ben olduğum için yanında, o olay daha çok etkilemiş onu. Çünkü benim etkilenmemden korkmuş. Üzülmemden en çok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberry | minchan, banginho
Teen Fiction"Bakar mısınız? Birazdan... Bayılacağım. Tutun beni olur mu?" "Ne?" - skz #1 (111122)