"Minho! Çok heyecanlıyım ben!"
Kıyafetini düzelttiğim sevgilime gülümsedim. Birazdan defile başlayacaktı ve Chan yerinde duramıyordu. Hayır, gerçekten duramıyordu.
"Chan, zıplamasana!"
Durdu bu sefer. "Ya ne yapayım? Çok gerildim."
"Biliyorum ama sana inanıyorum ben, hem çıkınca daha iyi hissedeceksin. Kendine güven."
Makyajı, saçı, her şeyi tamamdı. Hatta en çok saçı tamamdı çünkü sarı saçlarını siyaha boyatmıştı. Benim için büyük bir kayıp olsa da siyah da çok yakışmıştı. Her zamanki gibi bir afetti yani.
"Son 15 dakika!" diye bağıran görevliye karşılık derin bir nefes aldım. Tüm modelleri gözden geçirirken içimden bir sorun çıkmaması için dualar ediyordum. Aynı zamanda Felix'lerle de konuşmuş ve geldiklerinin haberini almıştım.
Kai o sırada gelen misafirlerle ilgilenmekle meşguldü. Açıkçası bugün moda sektörünün yarısı burada olacağından aşırı gergindim ben de. Hepsiyle tanışacak olmak beni çok mutlu ediyordu tabii. Birazdan ben de yanlarına geçecektim zaten.
Son kez kontrolleri yapılan mankenleri kontrol ettim tek tek. Sırada bekleyen kıyafetleri de inceledikten sonra tekrar uyaran görevliye karşılık derin bir nefes aldım ve Chan'ın yanına gittim.
"Sakin ol, günlerdir bugün için çalıştın ve emeğinin karşılığını alacağına eminim. Podyumda parladığını görmek için sabırsızlanıyorum."
Gözlerini kapatıp başını salladı. "Bana oradan el sallarsan her şeyin daha iyi olacağına eminim."
Gülümsedim. "Tamam, söz." Dudaklarına kısacık bir öpücük bıraktım etrafı kontrol edip. "Bu da şans öpücüğüydü, ikimiz için. Seni seviyorum."
"Seni seviyorum."
Oradan çıkıp misafirlerin arasına geçtiğimde kalabalık arkadaş grubumu görüp gülümsedim. Hepsi ona ayarladığım kıyafetleri giymişti gerçekten de. "Hoş geldiniz. Çok iyi olmuşsunuz hepiniz. Hele Jeongin, mükemmel olmuşsun bebek."
"Teşekkür ederim hyung." dedi utanarak. Bayılıyordum onun bu hallerine. "Ne zaman başlayacak defile?" diye sordu Jisung.
"Birazdan. Siz yerlerinize geçin, ben diğer modacılarla tanışmaya gidiyorum. Görüşürüz." dedim gözlerimi Hwasa'yla konuşan Kai'ye çevirip. Onay aldığımda da hızlı adımlarla gitmiştim yanlarına.
"Hoş geldiniz." dedim sevecen bir şekilde.
"Ah, Lee Know. Sonunda tanışabildik. Kai senden ve yeteneklerinden o kadar çok bahsetti ki seninle tanışmak için sabırsızlanmaya başlamıştım."
Utanıp gülümsedim. "Teşekkür ederim. Ben de sizinle tanışmak için sabırsızlanıyordum. En büyük idollerimden birisiniz. Bana özellikle güçlü yanınızla çok fazla ilham verdiniz. Sizin sayede buralardayım."
"Bu beni gerçekten çok mutlu etti, Lee Know. Umarım hayatında daha büyük yerlere gelirsin ve hak ettiğinin fazlasını alırsın."
Son dakikaya kadar bu şekilde konuştuğumuzda defilenin başlamasıyla en öndeki yerime geçtim. Müzik başlamıştı ve herkes merakla şimdi podyuma çıkacak olan mankenleri bekliyordu.
İlk olarak Kai'nin tasarımını taşıyan mankenlerden biri geldiğinde fotoğraflar çekmeye ve yorumlamaya başlamıştı. Yürüyüşünü yapıp pozunu verdiğinde geri dönmüş ve o sırada diğer manken çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberry | minchan, banginho
Teen Fiction"Bakar mısınız? Birazdan... Bayılacağım. Tutun beni olur mu?" "Ne?" - skz #1 (111122)