Şehvet İle Dans - Kumar +18 (Düzenleniyor)

10. BÖLÜM - ÖZEL - (YILBAŞI)

Gülümsedi.
"Bir an önce kızımla ve oğlumla tanışmak istiyorum. Hiç değilse rüyama bari gelsinler. Rüyanda görürsen söyle onlara olur mu? "

Gülerek kafamı salladım.
"Olur söylerim."

Kafamı yeniden onun göğsüne koyduğumda o da saçlarımla oynamaya başlamıştı. Burnumu göğsüne biraz daha bastırarak kokusunu hissettim. O koku sayesinde uykum gelmeye başlamıştı. Saçımla oynayan eli de uyumamda bana yardımcı oluyordu. En son hatırladığım şey kaslarını seyrettiğimdi. Sonrası yok. Sanırsam uyumuştum...

10.Bölüm
- ÖZEL -

Sabah uyandığımda bana sarılan kolları hissetmek hoşuma gitmişti.  Ben altta o da omzuma başını koymuş kollarını bana sarmış bir şekilde üstümde uyuyordu. Uyanmasın diye kımıldamadım. Ellerimi saçlarına götürüp hafifçe oynamaya başladım.

Saçlarıyla oynamayı sevdiğimi farkettim. Yumuşacık saçları ile oynamak zevk veriyordu adeta.

"Uyuyan yılanı uyandırıp deliğinden çıkarma istersen"

Korkmuştum bir an. Hızla elimi çektim saçlarından. O da diğer elimi alıp saçlarının üzerine koydu.

"İstediğin kadar oyna. Hoşuma gidiyor senin saçlarımla oynaman"

Bir süre bu şekilde yattıktan sonra acıkmaya başladığımı hissettiğim için kalktık. O kendi odasına üzerini değiştirmeye gitti. Bende üzerime beyaz Sweat giyip altına da klasik siyah kalın taytımı giydim. Havalar soğuyordu malum. Üşümeye başlamıştım artık.

Üzerimi giyindikten sonra aşağıya inmiştim. Masada sadece iki kişilik servis duruyordu.

"Günaydın efendim. Savaş bey kahvaltısını yapıp çıktı. Acaralp bey ikinize göre hazırlamamızı istedi." masaya dönüp gösterdikten sonra "İstediğiniz bir şey varsa söyleyebilirsiniz efendim. "

Gülerek "Sağol canım teşekkür ederim. Ben şuan bir şey istemiyorum."

"Peki o zaman ben çayınızı getireyim."

"Meliha bir dakika dururmusun? "

Tam mutfağa girecekken söylemiştim bunu.

Arkasını dönüp "Buyrun efendim? " dedi.
"Bana sizli - bizli değilde, senli - benli konuşursan daha mutlu olurum. Böyle olunca çok resmi oluyor, sevmiyorum."

Tereddütlü  bir şekilde "Ama, ama olmaz ki öyle." Dedi.

Ona yaklaşıp "Kaç yaşındasın?" diye sorunca
"23" dedi.
Uzanıp elindeki tepsiyi aldım yanımızdaki sehba gibi duran bir şeyin üzerine koydum. Elini tutup "Bende 23 yaşındayım. O yüzden bana Asel demen mutlu eder."

Elini çekti. Çekerkende gülümsemeyi ihmal etmedi.
"Tamam, efendim. Şey, pardon. Tamam Asel."

Gülerek "Böyle çok daha güzel oldu."dedim. Hiç değilse aradaki resmiyeti kaldırmak lazım. Ben kafedeykende bana hanım falan dediklerinde rahatsız olurdum.

Arkamı döndüğümde Acaralp te merdivenlerden aşağıya iniyordu."Burada olduğunu tahmin ettim. Odana baktım, yoktun."dedi.