Şehvet İle Dans - Kumar +18 (Düzenleniyor)

36. BÖLÜM -KAÇAK-

36. bölüm -kaçak-

Evet, büyük gün gelip çatmıştı. Bugün Acaralp ile benim düğünümüz vardı. Zaman çok hızlı akıp gidiyordu. 22 gün önce o dolandırıcı adamı Kazakistan havaalanında polis sayesinde yakaladık, Türkiye'ye getirttik ve gereken cezayı alması için elimizden geleni yaptık. Buradan durumu hem İstanbul emniyetine hem de Kazakistan emniyetine bildirdiğimiz içi her 2 tarafta aslında operasyona hazırdı. Adamın İstanbul'a gelmediğini anlayınca Kazakistan tahminim doğru çıktı ve Kazakistan emniyeti ile yeniden iletişim sağlandı. Adam karşısında polisi görünce biraz panikledi. Yani anlatılanlara göre öyleymiş. Orada bir gün tutulduktan sonra işlemleri tamamlandığı için adam ekiplerle birlikte İstanbul'a getirildi. Buraya geldiğinde ise esas sorgulaması başladı. Neden bizi dolandırdığını, bunun ne için yaptığını, kime çalıştığını ya da kimin adamın arkasında olduğunu öğrenmeye çalıştık. Adam tabii ki polise ya da bize konuşmadı. adamın arkasındaki her kimse adam suçu üstlendi ve kimsenin adını vermedi. Polise ifadesinde sürekli'' kendim çok para kazanmak istediğim için çok paramın olmasını istediğim için yaptım'' dese de ne Acaralp ne de ben adamın bu söylediklerine inanmadık. Düşünsenize bir adam çok büyük bir şirketi tek başına soyabiliyor. Sizce de bu durum çok garip değil mi? Tek başına yüklü miktarda para alacak o şirketten çıkış yapacak bir uçağa binecek aktarma yapacak ve Rusya'ya gidecek. Acaralp de ben de bu adamın arkasında kesinlikle birinin olduğuna emindik. Ve bu her kimse bir gün kendini belli edecek. Bakalım kendini ne zaman belli edecek. Bakalım ilk hatayı ne zaman yapacak.

Neyse, bırakalım şimdilik dolandırıcı adamı ve gelelim o garip mesaja. Mesaj da birinin yardım istedi apaçık ortadaydı. Mesajın nereden geldiğini bulduk. Ama mesajın geldiği yere gittiğimizde maalesef ki bomboş bir evle karşılaştık. Evin içerisine girdik ve evin her tarafının dağılmış olduğunu gördük. Evin bir odasında ise yerde Acaralp'in fotoğrafını gördüm. Üzerine kırmızı bir kalemle çarpı çizilmişti. Fotoğrafın arkasını çevirdiğimizde ise bir yazı vardı. Yazıda aynen şu yazıyordu;

'elbet bir gün senin de sonun gelecek'

Bu ne demekti? Ne anlama geliyordu bilmiyorduk. Bu yazıyı yazan kişi, elbet bir gün seninle sonun gelecek, derken neyden bahsediyordu? Bazılarınızın aklına ölümle tehdit ediliyor gelebilir. Evet ölümle tehdit ediliyor edilmesine ama bence bu yazının altında bir başka daha mesaj var. İçimdeki ses bu sadece bir ölüm tehdidi değil. Aynı zamanda bir savaş tehdidi gibi bir şey. Ve şöyle düşünün ki bu savaşta karşı tarafta kimin olduğunu bilmiyoruz. Benim aklıma bir isim geliyor ama diyorum ki bu kadarını da yapmaz. Aklıma gelen kişi Acaralp'in babası. Umarım o adam değildir. Gerçi kardeşlerinden biri de olabilir. Çınarla aramız şu an iyi ama Dorukla aramız hala iyi değil. Nedendir bilinmez ama 2 taraf da birbirine çok ısınamadı. Çınarla çoğu zaman konuşuyoruz ama Dorukla maalesef sadece iş meselelerini konuşabiliyoruz. O da tabi konuşma biter bitmez görüşmeyi sonlandırıyor. O yüzden ondan şüphelensem bile emin olamıyorum. Sanırım zaman ilerledikçe bize ipucu gösterecekti. O adamı nasıl yakaladığımızı ise hemen anlatayım

FLASHBACK

''Ne yani 22 gün sonra biz evleniyor muyuz?'' dediğimde gülerek' 'evet hayatım evleniyoruz. Sen bana hayatımın en güzel zamanlarını yaşatıyor ve hayatımda hiç unutamayacağım bir hediye veriyorsun. Bende seni bu şekilde mutlu etmek istedim.'' Dedi.

Ona sarılarak'' çok teşekkür ediyorum aşkım. Senle ben çok şanslıyız ama en çok doğacak olan minik çok şanslı. Anne güzel, baba güzel, annesi onu çok seviyor babası onu çok seviyor.'' dedim.

''haklısın o ve diğer olmasını istediğim çocuklarımız çok şanslı''

Ondan ayrılarak' 'diğer olmasını istediğim çocuklarımız mı?'' diye sordum. Gülerek bana' 'hani senin kuracağın takımın diğer üyeleri'' dediğinde anlamıştım. Az önce içimden söylediğimi sanarak söylediğim ama aslında dışımdan söylediğim cümlemi bana karşı kullanıyordu.