Şehvet İle Dans - Kumar +18 (Düzenleniyor)

15. Bölüm - ASEL GİTTİ -

Özet

Bakışlarımı gören Acaralp ise tutkulu ve haz dolu bir sesle 'Merak etme canını acıtmaz. Ben ona tembihledim.' Dedi.

Ardından benim kasıklarıma yönelerek eliyle benim pantolunu'mun düğmesini açarak pantolonumu sıyırdıktan sonra yeniden üzerime çıkarak dudaklarımdan öpmeye başladı. Bu seferki öpüşü yumuşak değildi. Tam aksine sertti. Hangi ara yaptı bilmiyorum ama kilotumu ve baksırını çıkarmıştı ve hiç beklemediğim bir anda içime girivermişti. Canım korktuğum kadar olmasa da acımıştı ve o acıyla kendimin bile korkacağı şekilde inleyivermiştim.

'Şişt, geçecek birazdan. Kendini kasma ki rahat hareket edebileyim .' dediğinde kendimi biraz olsun rahatlatmaya çalıştım. Sanırım başarmıştım çünkü hissettiğim acı onun git gelleri ile az önceki yaşadığım zevkten daha da güzel bir zevke yerini bırakmıştı ve bu durum onu git gel yapmasıyla bir süre devam ettikten sonra içime bir sıcaklık yayıldı. O an anladım ki biz artık tamamı ile birbirimize ait olmuştuk.

Acaralp dudaklarını dudaklarımdan çekip bana baktığında gülümseyerek 'Seni seviyorum, kadınım.' Dediğinde bende gülümseyerek 'Bende seni seviyorum.' Dedim.

O ise gülümsemeye devam ederek 'yalnız iyi tırnakladın beni hoşuma gitti.' Dediğinde 'Beni ısırmalarına say. Yarın her tarafım mosmor bir şekilde dolanabilirim.' Dedim.

Bakışları daha da koyulaşarak bana bakmaya devam etti ve 'sonsuza kadar bu anda kalmak istiyorum.' Dedi ve içimden çıkmadan bana sarıldı.

15.BÖLÜM – ASEL GİTTİ -

Sabah uyandığımda saate baktığımda aslında sabah değil öğlen olduğunu fark ettim çünkü saat 1 olmuştu. Bu gün fakülteye gitmem gerekiyordu. Rapor sürem dolmuştu çünkü. Cep telefonumdan ders programına baktığımda ilk dersi kaçırdığımı, ikinciyi de kaçıracağımı gördüm. Hızla giyinip çıkarsam 3. Dersin ortasına doğru yetişebilirdim. Zaten 5 saat dersim olacaktı. Kaçırdığım derslerin notlarını yine Aybüke'den alıp çalışacaktım. Ondan sonrasında da belki Acaralp'in yanına gidebilirdim. Tabii o da dersim erken saatlerde biterse. Açıkçası ona bir sürpriz yapmak istiyordum. Sürpriz derken öyle büyük bir şey yapamazdım. Sadece yanına gitmek bile bir sürpriz olabilirdi bunun için.

Aslında sürpriz bahaneydi. Savaşla konuştuğumuz o şeylerden sonra onu pek yalnız bırakmak istemiyordum açıkça söylemek gerekirse.

Belki o da bunun farkında olabilirdi ama olsun, ben onun yanında olmak istiyordum bir kere. Başka seçeneği yoktu.

Şimdi hızlıca hazırlanıp evden dışarıya çıktığımda bir taksinin beni beklediğini görmüştüm. Sanırsam çalışan ablalardan biri benim çıkacağımı anlamış ve taksiyi çağırmıştı. Bu düşünceyle hiç sorgulamadan taksiye bindim ve üniversitemin adını verdikten sonra dışarıyı seyretmeye başladım. Kulaklık takmamıştım. Sebebi ise şoförün bana soru sorma ihtimaliydi. Yani yolu tarif etmemi falan isteye bilirdi. Gerçi yol tarifi istese tarif edemezdim. Yapabileceğim tek şey haritadan yolu bulup ona göstermek olurdu ya neyse...

Ben yola bakarken sonunda şoför taksiyi kampüsün önünde durdurdu. Tam ne kadar ücret ödeyeceğimi soracakken ''Ücretiniz ödendi.'' Demesi beni şaşırttı.

''Savaş bey ödedi.'' Demesi ise şaşkınlığımı giderdi. Demek ki taksiyi o çağırmış ya da çağırtmış diye geçirdim içimden. Aybüke söylemiş olabilirdi bu gün buraya geleceğimi.
Taksiden indikten sonra Aybükeyi görebilirim diye etrafıma baktım ama göremedim. Bu kız bahçede değilse ya gelmemiştir ya da ders başlamıştır. İkinci ihtimal kuvvetli olabileceğinden hemen saatime baktım ve 5 dakika kaldığını gördüm. Hızla fakültenin merdivenlerini çıkıp içeri girdikten sonra dersliğin olduğu kata çıkmak için orta kısımdaki merdivenlere doğru yürümeye başladım.
Ben merdivenlere doğru yürürken karşımdan gelenlerden bazıları bana bakıp bir şeyler fısıldıyordu. İlk başta bir tesadüftür diye düşünerek üstüne alınmadım ama dersliğe girinceye kadar bu durum böyle devam edince konu her neyse benimle ilgili olduğunu anlamıştım.