16. BÖLÜM - ÖZRÜNÜ YATAKTA KABUL EDEBİLİRİM -

2.6K 48 0
                                    

16. BÖLÜM

- ÖZRÜNÜ YATAKTA KABUL EDEBİLİRİM -

ASEL

Hayatımda canımın bu kadar yandığını pek hatırlamıyorum. Bir tek annemi kaybettiğimde canım bu kadar acımıştı. Ben hayatımda böyle ithamlara maruz kalmamıştım. O fotoğrafları kim nasıl çekmiş ve paylaşmıştı bilmiyorum. Yanlış anlaşılmıştım. O yazılanlar beni çok sarsmıştı.

Fotoğraflarda ben ve Acaralp'in çeşitli yerlerde öpüşürken çekilmiş hallerimiz vardı. Ama görenin yanlış anlayacağı bir şekilde çekilmişti. Bizim tam birbirimizle iyice sarmaş dolaş olduğumuz anlarda çekilmiş. Hele ki bir tanesi evin bahçesinde ben ve Acaralp koltukta otururken daha doğrusu Acaralp koltukta ben onun kucağında otururken çekilmişti. Fotoğrafı paylaşan kişi altına da " Okul Birincisi Olmanın Kısa Yolunu Buldu! " yazmıştı. Rezil olmuştum. Herkes beni okulu bitirmek için Acaralp ile birlikte sanıyordu. Onların düşüncesinde benim okulu en rahat bir şekilde bitirmek için Acaralp'i etkilediğim vardı.

Ağlayarak taksiye binip fakülteden hızla uzaklaşmıştım. Şoföre Şile uçurumunun oraya gitmek istediğimi söyledim. Ne kadar tutacağı önemli değil çünkü şuan umurumda değildi. Sadece buralardan gitmek istedim. Annemin senesinde gittiğim gibi ya da babamdan kaçmak istediğimde gittiğim gibi yine oraya gitmek istedim. Oraya gidip derdimi denize, dalgalara, kayalıklara, uçuruma anlatmayı seviyordum. Çünkü beni sessizce, yargılamadan dinleyen onlardı. Sessizlikleriyle daima derdime derman olanlar...

Bu seferde derman olsunlar istiyordum. Saatlerce orada kalabilirdim. Taksici dönüp "Hanımefendi , geldik." dediğinde cüzdanımdaki tüm parayı çıkartıp verdim. Adam halimi anlamış olacak ki paranın bir kısmını alıp gerisini uzattı.

"Paran olunca durağa gelip verirsin." dedi.

Sesimi çıkarmadan adamın uzattığı parayı alıp cüzdanıma yerleştirdikten sonra inip uçurumun kenarına doğru yürümeye başladım. Hafiften gelen dalga sesiyle birlikte hafiften esen rüzgar saçlarımı hareketlendiriyordu. Uçurumun kenarına gelince rüzgarın şiddeti biraz daha artmış , dalgaların sesi daha net duyulmaya başlamıştı.

ACARALP

" Abi, Asel bir anda gitmiş."

Savaşın bu sözleri karşısında hızla ayağa kalkarak "Ne demek bir anda gitmiş?" diye soruverdim.

Gerginlikle "Bilmiyorum abi. Dediğim gibi fakültede bir olay olmuş anında gitmiş. Aybüke söyledi."

Hızla "Tam olarak ne anlattı?" diye sordum.

"Ya , birileri sizin fotoğraflarınızı mı ne çekmiş. Sonra da onları internette paylaşmış. Asel de o fotoğrafları görmüş ve sonra da taksiye binip gitmiş. Aybüke fotoğrafları ve fotoğrafları paylaşan sayfayı gönderecek bize. Hadi çıkalım onunla konuşalım. Bu sırada Asel de belki eve gider."

Hızla telefonu ve arabanın anahtarını aldıktan sonra Savaş'ı arkamda bırakarak odadan çıktım. Koşarak asansörün kapanmakta olan kapısının arasına elimi sokarak kapanmasını engelledikten sonra içeri girdim. Savaşta benim arkamdan içeriye girdikten sonra kapanan kapı ile birlikte asansör aşağı inmeye başladı. Bende bu sırada hiçbir katta durmamak için zemin katın düğmesine basıyordum. Çünkü bu şekilde asansör hiçbir katta durmadan direk istediğimiz kata gidiyordu.

Zemin kata gelince asansörden çıkıp çıkış kapısının önünde duran arabama bindikten sonra tam çalıştırıp hareket edecektim ki Savaş " Fotoğraflar bunlar." diyerek telefonunu uzattı.

Telefonu elime alıp tek tek fotoğraflara baktım. Evin bahçesinde, yılbaşı gecesinde, hastane kontrolünden sonra... Neredeyse her öpüştüğümüz anda çekilen fotoğraflar. En samimi, en sarmaş dolaş olduğumuz anda çekilmişler. Altına da " Okul Birincisi Olmanın Kısa Yolunu Buldu!" diye yazı yazmışlar. Göstereceğim ben size kısa yolu...

Şehvet İle Dans - Kumar +18 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin