17. Bölüm - Savaş Başlasın -

2K 46 1
                                    

Gülümseyerek hiçbir şey demeden onu izledim öylece. Bir süre bu şekilde oturmaya devam ettikten sonra hava iyice soğuduğu için gitme kararı aldık. Tam onu koltuğa oturtacakken üzgün bir sesle " Özür dilerim. " dedi. Ama ben yapacağımı biliyordum.

" Sen merak etme. " dedim.

"Bu arada özrünü yatakta kabul edebilirim."

17. Bölüm

Savaş Başlasın

Arabaya bindiğimizde son bir kez uçuruma doğru baktım. Giderek uzaklaşan uçuruma... Bakış açımdan kaybolana dek...

Yolda da kimseden ses çıkmamıştı. Savaşla Aybüke telefonlarına bakıyor ara sıra birbirlerine birşeyler gösteriyorlardı. Biz ise Acaralp ile el ele tutuşuyorduk. O yola bakıyor bende yolda geçtiğimiz ağaçlara... Arada bir birbirimize bakıp tekrardan kafamızı çeviriyorduk. Sessizliğimizi Savaş'ın telefonu bozmuştu.
Bekletmeden düz bir sesle "Efendim?" diyerek açtı telefonunu.

Karşıdaki kişi kimse Savaş'ın yüz ifadesi sürekli değişiyordu.
"Başka bir şey yok mu?" diye sordu hafiften gerginleşen sesiyle.
"Tamam o zaman. Bana bak ne bulursan gece gündüz demeden bana aktar." dedikten sonra kapattı.
"Fotoğrafları kim yöneticiye göndermiş bulundu. Adresini bulmaya çalışıyorlar. Adama nasıl ulaşabiliriz onu çözmeye çalışıyorlar. "

Acaralp "Adı neymiş? " diye sorunca iyice merak etmiştim.

"Sedat ÇETİN. "

Acaralp bana bakarak "Bizim fotoğrafları üniversitenin sayfasında paylaşılması için sayfanın ana yöneticisine biri göndermiş. Onu buldu adamlar. " diye açıklama yaptı.

Birşey demeden önüme döndüm. Acaba eline ne geçti, geçecekti? Ya da kimdi bu adam?

"Bence bu işin arkasında sadece bu adam yok. Yani tek değil bu adam. "

Aybüke doğru söylüyor olabilirdi. Artık şaşırmıyordum. Bu işin arkasından kim çıkacak onu bekliyordum.

"Onu bizde düşünüyoruz. Abim gibi biriyle kimse tek başına uğraşamaz. Ya başkaları ile birlikte iş birliği yapıp saldırırlar ya da itlerini öne sürüp kendileri sürüleri in arkasında kötü çobanlık yaparlar. İyi çobanların haklarını yerler. "

Merakla "Ne demek istiyorsun?" diye sordum.

"Yani şöyle ki iyi kötü herkesten şüphelenmemize sebep olurlar demek. Yani şöyle örnek vereyim; fotoğrafları sayfa yöneticisi çekip paylaşmadı. Ama birisi ona bunları gönderdi. Yönetici de sayfadan belli miktar para kazandığı için o fotoğrafları paylaştı. Bu durumda fotoğrafı çekip gönderenler ve o yazıyı yazmasını söyleyenler kötü çoban, hedefi para kazanmak ve yaptığı paylaşımlara insanların iletişimini sağlayan yönetici iyi çoban. Ama biz her ikisinden de şüphelendik. Adamın hiç bir suçu yokmuş. "

Ne uzun bir örnekleme olmuştu. Savaş belki de bana bu zamana kadar en uzun cümlesini kurdu.

"Güzel örnekleme. " Dedi Acaralp.
"Haber gelirse bana da söyle. "

Savaş Gülerek "Gece gelirse sabah söylerim. " dediğinde Acaralp sinirle "Gündüzü beklemene gerek yok. " Dedi.

Savaş "Aaa olmaz. Gece yanlış bir zamanda ararım falan yengem kızmasın sonra" diyerek konuştuğunda hızla Arkamı döndüm. Ben döner dönmez işaret parmağıyla Aybükeye beni göstererek "Bak, bak görüyorsun işte. Sonra ben suçlu oluyorum. Kadın yenge bakışıyla beni korkutuyor. Ben nasıl arayayım şimdi bunları gece?" diye söylendi.

Gözlerimi devirerek önüme dönerken sabır çekmeyi ihmal etmedim. Önüme döndüğümde ise Acaralp aynadan Savaşa bakıyordu.

" Abicim, bir şey soracağım. Çocuk musun? "
Bence çocuklar böyle olmazdı ama neyse.
"Sizi arabaya binmeden önce duyduk abi? "

Şehvet İle Dans - Kumar +18 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin